2014 Dünya Kupası Başlarken


 
Ülkemizdeki hemen her erkek gibi benim için de spor deyince ilk akla gelen dal futbol. Çocukken severek oynadığımız, saatlerimizi top peşinde geçirdiğimizi günleri hep özlemle anarım. Ancak pek iyi bir futbol oyuncusu olduğum söylenemez ama zamanında kalede fena değildim. Ya da defansta oynardım. Kabul ediyorum, biraz faullü oynardım ve defansta olmam rakip takımın forvetleri için biraz riskliydi :) Lise yıllarımda da az çok futbol oyandım ama ilerleyen yıllarda bu güzellikten mahrum kaldım maalesef. Bu açığı bilgisayar başında FIFA serisi oyunlarını oynayarak kapatmaya çalıştım galiba. En çok futbol izlediğim dönemlerde ise Türkiye liginden ziyade İspanya ligini takip ettim. Zaten bazı okuyucular önceki yazılarımdan Barcelona taraftarı olduğumu bilir. Son bir senedir Amerika'nın Avrupa ile olan zaman farkından dolayı İspanya maçlarını bile izlemekten uzak kaldım. Kısacası diyebilirim ki her ne kadar futbol delisi değildimse de hiç bir zaman futbola bu kadar uzak da kalmamıştım. Dünya Kupası'nın başlamakta olduğu şu günlerde bu gerçek biraz içimi burktu. Bir de turnuvada Türkiye'nin yer almayacak olması tuz biber oldu diyebilirim.
 
Herhalde bizim jenerasyonun asla unutmayacağı Dünya Kupası heyecanı 2002 yılında yaşanmıştı. Şampiyonayı o yıl 3. olarak tamamlamıştık. O güzel yaz tatilinde heyecanla TV başına oturup hem Türkiye'nin maçlarını hem de diğer büyük takımların maçlarını ne de keyifle izlerdik. Maalesef o yıldan sonra milli takımımız bize bir daha Dünya Kupası heyecanını yaşatmadı. Aslında zaten 2002 öncesinde de sadece bir kez (1954) finallerde oynamıştık. Beni ve birçok futbol severi en çok üzen ise futbolun bu kadar çok sevildiği bir ülkenin başarı olarak olması gereken düzeyden maalesef çok geride olması. Şimdi FIFA'nın sitesine bakıyorum ve görüyorum ki İsviçre gibi bir ülke dünya sıralamasında 6. sırada! Ekonomik krizle boğuşan komşumuz Yunanistan 12. sırada. Futbol deyince Amerikan futbolunu anlayan Birleşik Devletler ise 13. sırada. (Türkiye'nin şu anki sıralaması 35.) Ve bu takımlar 2014 Dünya Kupası için şu an Brezilya'dayken Türkiye yine yok. Bence artık TFF'nin ve Türkiye'de futbola yön veren diğer kişi ve kurumların bu konuyu ciddi ciddi irdelemesinin zamanıdır. Hep 3. olmamızı kimse beklemiyor zaten ama her Dünya Kupası'nda olmalı Türkiye; olabilmeli bence.
 
Statların yetişmeyeceği endişesi, güvenlik problemleri, halkın protestoları arasında Brezilya için ev sahipliği zamanı geldi. Futbol deyince akla gelen ilk ülkelerden olan Brezilya'da bakalım nasıl bir Dünya Kupası'na şahitlik edeceğiz. En azından bu sene Güney Afrika'da bizi bezdiren vuvuzelalar olmayacak! Kupayı kimin kazanacağını kestirmek ise oldukça zor. Her zaman favorilerden olan, bu yıl ev sahipliği avantajını da taşıyan Brezilya olabilir. Ama sanki son iki Avrupa şampiyonası ve son Dünya Kupası'nı kaldıran ve iki takımı bu yıl Şampiyonlar Ligi finalinde karşı karşıya gelen İspanya daha büyük bir favori gibi. Dünyanın günümüzdeki en iyi iki futbolcusu olan C. Ronaldo ve Messi'nin performansları da merak konusu. Messi nedense bugüne kadar Dünya Kupası finallerinde kendisinden beklenen performansı gösteremedi. Belki bu yıl onun için farklı bir yıl olur.
 
Son olarak takım formalarından da kısaca söz edelim. Mashable'in burada derlediği galeriye göz atabilirsiniz. Ben de yazıyı yazan arkadaşa katılıyorum ve Brezilya'nın formalarını çok başarılı buldum. Genel olarak ise tasarımlara sadeliğin hakim olduğunu görüyoruz. Arada bir iki tane, 80'lerin Dünya Kupalarını hatırlatan çok renkli tasarım var (Kamerun ve Gana formaları gibi).
 
Hafta içi oynanacak maçlar okulda olduğum saatlere denk gelecek. En azından hafta sonuna denk gelen maçları, diğerlerinin de özetlerini izlerim. Elbette 13 Temmuz pazar günü oynanacak final kaçmaz!


Yorum Gönder

Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!