İnsanoğlunun Sınırları 2


Geri Dön: "İnsanoğlunun Sınırları 1"

Ne kadar soğuğa rağmen hayatta kalabilirsiniz

İnsanlar soğuğu sevmez ve bunun iyi bir nedeni var: Uzun uzuvlu vücudumuz ısıyı korumak üzere değil, kaybetmek üzere adapte olmuştur. Ve bu insanoğlunun evrimleştiği Afrika savanalarının sıcağı ile kusursuz bir uyum gösteriyor. Portsmouth Üniversitesi'nde (İngiltere) insan sıcaklık düzenlenmesi konusunu çalışan Mike Tipton'a göre eğer soğuğa karşı geliştirdiğimiz teknolojik adaptasyonumuz - giysi, ısıtma sistemleri, barınaklar gibi - olmasaydı hala Afrika'da yaşıyor olurduk.

Soğuğa karşı gelmek, öz beden sıcaklığını koruyabilmekle ilgili. Bu genelde 37 C'dir ve şaşırtıcı şekilde çabucak düşüşe geçebilir. Ottowa Üniversitesi'nden (Kanada) fizyolog François Haman, nemli ve rüzgarlı şartlarda 20 C'lik ortam sıcaklığının hipotermiyi tetikleyebileceğini söylüyor.

Soğukta beden titremeye ve ekstremitelere (kollar ve bacaklar) giden kan akışını durdurmaya başlar. Öz beden sıcaklığı 2 C düştüğünde hipotermi başlar: Önce bilinç sonra da kalp atımının ritmi kaybolur. Kalbin durduğu 24 C'de çoğunlukla ölüm gerçekleşir. Çoğunlukla!

İnsanların daha düşük öz beden sıcaklığına rağmen hayatta kalabildikleri görülmüştür. Anna Bagenholm yarı donmuş bir akıntıya düşüp 80 dakika boyunca buz altında hapsolduğunda 13.7 C'ye rekor sıcaklık düşüşüne rağmen hayatta kalabildi.

Sabit buzlu su akışı, onun bedenini kalbinin ve soluk alışının durduğu sırada öyle bir dereceye soğuttu ki beyni hayatta kalabilmek için çok az oksijene gereksinim duydu ve ona tamamen iyileşme şansı verdi.

Yemeden, içmeden ne kadar dayanabilirsiniz

Susuz veya besinsiz, bir insan ne kadar süre hayatta kalabilir? Teorik olarak vücudunuzdaki yağı, karbonhidratı ve nihayet proteini tükettiğinizde vücudunuz enerjiyi de tüketmiş olur ve fonksiyonu sona erer. 2003'te Londra'da David Blane'i açlık gösterisinden sonra besleyen emekli klinisyen Jeremy Powell-Tuck, bunun ölümcül nokta olduğunudan emin değil. "Bundan daha önce ölürsünüz," diyor. Şişman insanlar yağ depolarını metabolize etmek için hayati derecede gerekli olan suda çözünür B vitaminine yeterince sahip olabilirlerse hayatta kalabilirler. Yani bir insan açlıktan öldükten sonra hala şişman olabilir.

Kaydedilen en uzun açlık rekoru İrlandalı Kieran Doherty'nin 1981'de 73 günün sonunda ölümüyle sonuçlanan açlık eylemiydi. İnsanların sadece su ve vitamin takviyesiyle bir yıldan uzun yaşayabildikleri biliniyor. "Otuz yıl kadar önce bu kilo kaybetmenin moda yoluydu," diyor Powell-Tuck.*

Vitaminlerle fakat susuz hayatta kalma süresi keskin bir şekilde düşer. Bir insannın besinsiz haftalarca dayanabilmesi beklenirken sudan mahrum biri için bu birkaç gün sürecek bir meseledir. Natick, Massachusetts'teki ABD Ordusu Çevresel Tıp Araştırma Enstitüsü'nden Michael Sawka bunun kaybedilen su miktarına göre değişeceğini söylüyor. Su yokluğunda bedeninizdeki kan seviyesi ve kan basıncı düşer. Kan kalınlaşır ve daha çok yapışkanımsı olur ki bu da vücuda pompalanmasını zorlaştırır ve kalbiniz bunu dengelemek için hızını arttırır. Soğuk bir ortamda bile susuz bir haftadan uzun hayatta kalamazdınız.

Uykusuz ne kadar dayanabilsiniz

28 Aralık 1963 günü 17 yaşındaki okul çocuğu, San Diego, Californialı Randy Gardner sabah 6'da oldukça zinde olarak uyandı. 8 Ocak 1964 sabahına kadar tekrar uyumadı. Bu uykusuz 11 gün demekti.

Gardner'ın 264 saati daha önceki 260 saatlik rekoru kırdıktan sonra, hala bilimsel olarak doğrulanmış en uzun uykusuzluk süresidir. Bu California'daki Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden uyku araştırmacısı William Dement tarafından 1965'teki makalesinde açıklanmıştı ve Dement, Gardner'ın son üç gününde onunla birlikte uyanık kalmıştı.

Gardner duygu sallantıları, hafıza ve dikkat kaymaları, kordinasyon kaybı, konuşma bozukluğu ve halüsinasyonlar dışında iyiydi. Bu 11 günün sonundaki ilk uykusu sadece 14 saat sürdü.

Dement'e göre Gardner bu uykusuzluk maratonu süresince her hangi bir destekleyici (ilaç gibi) kullanmadı. Fakat etrafında onu uyanık tutacak birileri vardı. Böyle bir destek olmaksızın 36 saatin sonunda uyanık kalmak için ciddi şekilde mücadele eder ve 48. saat civarında karşı konulamaz uyku ihtiyacı hissederdiniz.

Fakat nihayet yatağa gitmeden evvel kısa, kendini belli etmeyen uyku halleri yaşardınız: Uykusuz kalanlar "mikro-uykulara" kayıp çıkarlar. Bunlar sıklıkla gözleriniz açıkken ve siz fark etmeden gerçekleşen saniyeler süren uykulardır.

Mikro-uykular bir yana, Gardner daha ne kadar dayanabilrdi? Kimse emin değil ama uyku mahrumiyeti sonunda ölümcüldür. Ayık tutulan sıçanlar 2 haftanın sonunda ölürler; bu açlıktan ölmeleri için gereken süreden daha kısadır.

Ölümlerine neden olacak kadar uzun zaman kasıtlı olarak uyanık tutulan insanlara dair bir kayıt yok ama "ölümcül ailesel uykusuzluk" (fatal familial insomnia) adlı kalıtsal hastalığa göre nihai bir sınır mevcut. Hastalık sonunda kurbanlarının uyku yeteneklerini ellerinden alır. 3 ay içinde ölüm gerçekleşir.

*DRT23, okuyucularına bilinçsiz diyetlerin ölümcül sonuçlar doğurabileceğini hatırlatır.

Devamı için tıklayın: "İnsanoğlunun Sınırları 3"

Kaynak: New Scientist, "Maxed out: Testing humans to destruction"

Yorum Gönder

Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!