Namaste

Namaste! Lost seyircisinin diziden bildiği bazı markalar gerçek dünyada da varmış gibi bir izlenim yaratılıyor. Bunlardan en iyi bilinenler Oceanic Havayolları, Dharma İnisiyatifi ve Hanso Vakfı. Peki gerçek dünyada olmayan bu kuruluşlara neden böyle imajlar ve gerçekçilik havası veriliyor. Yoksa Lost ile kitlelere iletilmeye çalışılan bir mesaj mı var? Ya da hepsi sadece gösterinin bir parçası mı?

Lost izlemeyenler bu dizi hakkında çevrelerinden bazı şeyler duymuşlardır. Ancak diziyi izlemeden Lost hakkında bir kanıya kapılmak kesinlikle yanlış. En azından biz Lost seyircileri böyle düşünüyoruz. Çünkü dizinin kompleks senaryosu, gerçek hayatla ilişkisi ve en önemlisi gizemli havası bizi böyle düşünmeye itiyor.

Altı sezon sürmesi planlanan dizinin dört sezonu geride kaldı fakat hala birçok soru havada. Anlaşılan son bölüme kadar izleyiciyi merakla diziyi takip etmeye yönlendirecek yapım tarzını sürdürecekler. Ancak herşey ekranda anlatılan, kendi içine kapalı bir hikayeden ibaret olsaydı dizinin finalinden sonra sadece "Güzel bir diziydi," derdik. Muhtemelen söyleyeceklerimiz bundan ibaret olmayacak ve dizi bittikten sonra da birçok şey tartışılmaya devam edecek.

Dizinin konusunun önemli parçaları olan Dharma İnisiyatifi ve Hanso Vakfı diğer parçalardan farklı işleniyor. Mesela internette Oceanic Havayollarına ait bir web sitesi var. Geçen sezon öncesi online oynanabilen bir Lost oyunu vardı ve yine Lost bilgisayar oyunu, Lost ürünleri, teorilerin tartışıldığı siteler, hatta Lost ansiklopedisi bile var. Bunların bazılarının arkasında dizinin yapımcıları var. Merak ve ilginin sürmesi için bu tür yan yolları kullanıyorlar. Doğrusu Lost hayranları da bunlarla oldukça ilgileniyorlar. İşin ilginç yanı ise bazılarının bunu abartması. Neden bahsettiğimi yazının ilerisinde anlayacaksınız.

Lost bütünüyle bir hayal ürünü, fakat süslenmiş bir hayal ürünü. Barındırdığı mistik, felsefi, dini, bilimsel ve doğaüstü ögeleri iyi harmanlaması ile dünyanın birçok yerinden birçok farklı kişinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Temelde dizinin vermek istediği bir "gizli mesaj" varsa bunu en iyi dizi bittikten sonra değerlendirebiliriz. Böyle bir amacı olsun veya olmasın dizide işlenen bazı konular gerçekmiş gibi bir hava verilmeye çalışılıyor.

Yüzyıl kadar önce Portsmouth limanından kalkan Black Rock adlı gemi ile ticaret turu sırasında Magnus Hanso'nun çok özel bir adayı Pasifik'te keşfetmesi ve yıllar sonra torunu Alvar Hanso tarafından adanın yeniden bulunması ve çeşitli bilimsel çalışmaların yapılması için Hanso Vakfı'nı kurması, Hanso Vakfı tarafından desteklenen Dharma İnisiyatifi dahilindeki bilim insanlarının gizli çalışmalar yürütmesi dizinin gizemli yanının bir parçası ve hikayenin "tarihsel" altyapısı. Hanso ve çalışmalarına karşı adayı koruma faaliyetlerini sürdüren yerliler, gizemli "diğerleri", kaderin bu görev için insanları (dizinin ana karakterlerini) çağırması - dizinin 5. sezon sloganı: Destiny Calls (Kader Çağırıyor) - bazı karakterlerin özel güçleri (Çoğunlukla bu karakterlerin isimleri filozoflardan ya da dini kişiliklerden seçiliyor.) ise bilimin karşısındaki teolojik ve felsefi altyapı ve gizemin diğer parçası. İşte bu birçok yere dokunan hikaye diziyi yeterince ilginç kılıyor ve bir o kadar da gerçekçi.

Buradan Alvar Hanso'nun bir mektubunun bulunduğu Hanso Vakfı sitesine ulaşabilirsiniz. Fare imlecini ekranın ortasında belli bir yere getirince arkadan ne dediği pek anlaşılmayan, İngilizce birşeyler söyleyen erkek sesi geliyor. Buradan Dharma Araştırma Enstitüsü'nün sitesine ulaşabilirsiniz. Tanıtımın, iş fırsatlarının ve araştırmalar hakkında bilgilerin bulunduğu site artık sadece elektromanyetizimle değil diğer bilim konularıyla da ilgilendiklerini, Hanso Vakfı tarafından desteklendiklerini ve araştırma merkezlerinin Güney Pasifik'te bulunduğunu anlatıyor. Daha da ilginci iş başvurusunda bulunabiliyorsunuz. Yıllık minimum 28 bin dolar ödüyorlarmış! Buradaki site ise Dharma İnisiyatifi'ne katılmak isteyenlerin başvurularının alındığı ve testten geçirildikleri site.

Şimdi Lost izlemeyenlerin kafaları iyice karıştı, izleyenlerden bunları bilmeyenler de şaşkın; ama sıkı durun daha ilginç şeyler de var: Bu yıl Dr.Marvin Candle'a (hani şu Dharma videolarındaki bilim adamı) ait bir video yayımlandı. Söylediği şeyler oldukça karmaşık. Video ve Türkçe'ye çevrilmiş konuşmalara buradan ulaşabilirsiniz. Candle kısaca kendisini tanıtıyor ve Einstein alan denklemi ile ilgili çalışmalar için seçildiğini anlatıyor. Konuşmasından çıkan sonuç şu: Ada doğaüstü özelliklere sahip. Dharma çalışanları burada özellikle zaman ve kader gibi konular üzerinde çalışıyorlar. Beklenmeyen bir şey oluyor ve Dharma çalışmaları kesintiye uğruyor. Dr.Candle bu videoyu farklı bir zamandan veya boyuttan gönderiyor ve Dharma girişiminin yeniden kurulup çalışmalarına devam etmesi gerektiğini söylüyor. Videonun Comic Con 2008 sırasında bir Dharma üyesi tarafından sızdırıldığı tespit edilmiş ve Dharma İnisiyatifi, Lost dizisinin sponsorluğunu bıraktığını açıklamıştı. Ne yani gerçekten Dharma İnisiyatifi var mı?

Şimdi de Dharma İnisiyatifi Aday Araştırma ve Bulma Departmanı Başkanı Hans Van Eeghen'in mektubu ortaya çıktı. Eeghen mektupta kısaca şunu söylüyor: Dharma İnisiyatifi'nin amacı yaptığı bilimsel ve teknolojik çalışmalarla insanlığı çok ileri bir düzeye ulaştırmak ve huzurlu bir dünya ortamı sağlamaktı. Ancak finansal kriz nedeniyle inisiyatifin bağışçıları yardımlarını kestiler (Bu ifade muhtemelen, özellikle Hanso Vakfı'nı işaret ediyor.). Dharma'nın üst düzey finansal yöneticileri ise işi bırakıp tam anlamıyla kaçtılar (Mektupta adres olarak Güney Afrika gösteriliyor.). Dharma'nın yıkılmanın eşiğine geldiği bu süreçte geride kalan yöneticiler kritik bir kararla Dharma'yı Lost'un yapımcılarına sattılar. Amaç, bir gün oluşum yeniden toparlanıncaya kadar Dharma ruhunu ve bilincini canlı tutmaktı.

Yukarıda yazanları okuduktan sonra pekçok Lost izleyicisi bile "Bunlar da ne?" diye soruyor olmalı. İçi dışı, işi gücü Lost olan, tabiri caizse "lost in Lost" olanlar ise tüm bunlardan haberdar. Yani bunlar benim uydurmalarım değil! Ben ise sürekli Lost'la uğraşmıyorum ama sağda solda çıkan haberler, garip siteler beni bu durumu irdelemeye ve bu yazıyı yazmaya itti. Neden mi? Çünkü insanların yorumlarını okuyorum ve görüyorum ki yapımcıların gerçek dünyayla çapraz bağlar kurma taktiği bir yerden sonra tehlikeli olmaya başladı. İnsanlar Dharma'nın, Hanso'nun ve neredeyse adanın gerçek olduğuna inanma noktasındalar (Son kısmı biraz abartı oldu.).

Lost kesinlikle izlemenizi tavsiye ettiğim (Burayı Lost izlemeyen ama gariptir hala yazıyı okuyanlar için söylüyorum!) bir dizi. Ancak sonuçta sadece bir dizi, bir şov. Ticari kaygıyla yapılıyor ve vermek istediği önemli bir mesaj da yok (Varsa da bu sadece yazarların vermek istediği bir mesaj.). Gerçekle bağdaşlaştırılan kurumlar, kişiler ve bunlarla ilgili internet siteleri de izleyicinin ilgisini ve merakını canlı tutmakla ilgili. Ama sanırım yapımcıların (Bu sözle yazarları da kast ediyorum.) hayalgücü senaryoya sığmıyor ve böyle alanlara da fazlasıyla taşıyor ve ortaya gerçekmiş gibi imajlanan ürünler çıkıyor.

Namaste!

Yorum Gönder

Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!