Dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri olan ve motor sporları dünyasının lideri Formula 1 de küresel krizin kurbanlarından biri olabilir. Üstelik durumun ciddiyetini FIA (Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonu) Başkanı Max Mosley çarpıcı bir şekilde ifade etti: "Formula 1 sona erebilir!"
Spor dünyasında sektörleşen ve oluşturduğu ekonomiyle öne çıkan dallardan biri olan Formula 1, ayrıca dünyada en çok izlenen spor organizasyonlarından da biri. Hâl böyle olunca dünya çapında reklam yapmak isteyen pek çok şirketin de kendisini tanıtma fırsatı bulduğu bir arena. Milyon dolarlık yarış arabalarının üstünde, yarışçıların yarış elbiselerinde, kasklarında, pistlerin dört bir yanında büyük markaların reklamları var. Bunlarla yetinemeyen bazı şirketler kendi adlarını taşıyan yarış takımları kuruyor ya da birine ortak oluyor. Kısacası Formula 1'i ayakta tutan gelir kalemlerinin başında sponsorluk anlaşmaları geliyor. Ancak içinde bulunduğumuz küresel ekonomik kriz bu sponsor şirketleri etkileyince Formula 1 de doğal olarak zora girdi.
Otomobiller, yarışçıların ücretleri, nakliyat ve diğer teknik ekipmanlar gibi bu organizasyonun gider kalemleri ise hayli yüksek maliyetlerde. Bu nedenle Formula 1'i aynı zamanda günümüzün en pahallı sporu olarak nitelendirmek yanlış olmaz. Küresel kriz nedeniyle gelir darlığına giren F1 için çözüm maliyetleri düşürmek. Ancak rekabetin üst düzey olduğu, otomobil markalarının aynı zamanda ar-ge laboratuvarı olarak kullandığı organizasyonda bunu başarmak kolay görünmüyor.
Durumun farkında olan FIA, önlem adımlarının ilki olarak yarış takvimini uygun şekilde yeniden düzenledi. Geçen yıl ABD Grand Prix*'in takvimden çıkarılmasıyla bu yıl takvimde yer alan tek Kuzey Amerika pisti, Kanada Grand Prix de gelecek yıldan itibaren takvimde yer almayacak. Uzun yıllardır yarışlara ev sahipliği yapan Kanada'nın yerine takvime Abu Dabi Grand Prix'i alındı. Petrol zengini bir Arap ülkesinin takvime alınması, bu değişikliğin maddi nedenli olduğunu gösterir nitelikte.
Önlemlerden bir diğeri de yarışlara olan ilgiyi arttırma politikasından geçiyor. Bu amaca uygun olarak bu yıl ilk kez bir yarış gece koşuldu. Geçen Eylül ayındaki son yarışta Singapur Pisti aydınlatma elemanlarıyla desteklenmiş ve yarış gece karanlığında, etrafta ışıl ışıl parıldayan yüksek gökdelenlerin oluşturduğu manzara eşliğinde yapılmıştı.
Bankaların sponsor olduğu takımların iflasın eşiğinde olduğunu söyleyen FIA Başkanı Mosley, F1'in bu şartlara ancak birkaç yıl daha dayanabileceğini belirttiği konuşmasında şunları da söyledi: "Giderlerin ciddi bir şekilde azaltılması lazım. Bu sorun uzun süredir var. Global kriz bunu daha da artırdı. Formula 1 o kadar pahalı oldu ki yeni sponsorlar para vermek istemiyor." Mosley ayrıca 19 Ekim'de Çin'de konuyu görüşmek üzere bir toplantı düzenleyeceklerini de söyledi.
Formula 1'in varlığının tehlike altına girdiği bu süreçte bazı Avrupa ülkeleri gelecek yıldan sonra F1'i organize etmeyi düşünmüyor. Bu karmaşık süreçte Türk Formula izleyicisinin aklında "Peki, Türkiye Grand Prix'i ne olacak?" sorusu var. Bunun cevabını ilerleyen günler gösterecek.
*grand prix: büyük yarış
Spor dünyasında sektörleşen ve oluşturduğu ekonomiyle öne çıkan dallardan biri olan Formula 1, ayrıca dünyada en çok izlenen spor organizasyonlarından da biri. Hâl böyle olunca dünya çapında reklam yapmak isteyen pek çok şirketin de kendisini tanıtma fırsatı bulduğu bir arena. Milyon dolarlık yarış arabalarının üstünde, yarışçıların yarış elbiselerinde, kasklarında, pistlerin dört bir yanında büyük markaların reklamları var. Bunlarla yetinemeyen bazı şirketler kendi adlarını taşıyan yarış takımları kuruyor ya da birine ortak oluyor. Kısacası Formula 1'i ayakta tutan gelir kalemlerinin başında sponsorluk anlaşmaları geliyor. Ancak içinde bulunduğumuz küresel ekonomik kriz bu sponsor şirketleri etkileyince Formula 1 de doğal olarak zora girdi.
Otomobiller, yarışçıların ücretleri, nakliyat ve diğer teknik ekipmanlar gibi bu organizasyonun gider kalemleri ise hayli yüksek maliyetlerde. Bu nedenle Formula 1'i aynı zamanda günümüzün en pahallı sporu olarak nitelendirmek yanlış olmaz. Küresel kriz nedeniyle gelir darlığına giren F1 için çözüm maliyetleri düşürmek. Ancak rekabetin üst düzey olduğu, otomobil markalarının aynı zamanda ar-ge laboratuvarı olarak kullandığı organizasyonda bunu başarmak kolay görünmüyor.
Durumun farkında olan FIA, önlem adımlarının ilki olarak yarış takvimini uygun şekilde yeniden düzenledi. Geçen yıl ABD Grand Prix*'in takvimden çıkarılmasıyla bu yıl takvimde yer alan tek Kuzey Amerika pisti, Kanada Grand Prix de gelecek yıldan itibaren takvimde yer almayacak. Uzun yıllardır yarışlara ev sahipliği yapan Kanada'nın yerine takvime Abu Dabi Grand Prix'i alındı. Petrol zengini bir Arap ülkesinin takvime alınması, bu değişikliğin maddi nedenli olduğunu gösterir nitelikte.
Önlemlerden bir diğeri de yarışlara olan ilgiyi arttırma politikasından geçiyor. Bu amaca uygun olarak bu yıl ilk kez bir yarış gece koşuldu. Geçen Eylül ayındaki son yarışta Singapur Pisti aydınlatma elemanlarıyla desteklenmiş ve yarış gece karanlığında, etrafta ışıl ışıl parıldayan yüksek gökdelenlerin oluşturduğu manzara eşliğinde yapılmıştı.
Bankaların sponsor olduğu takımların iflasın eşiğinde olduğunu söyleyen FIA Başkanı Mosley, F1'in bu şartlara ancak birkaç yıl daha dayanabileceğini belirttiği konuşmasında şunları da söyledi: "Giderlerin ciddi bir şekilde azaltılması lazım. Bu sorun uzun süredir var. Global kriz bunu daha da artırdı. Formula 1 o kadar pahalı oldu ki yeni sponsorlar para vermek istemiyor." Mosley ayrıca 19 Ekim'de Çin'de konuyu görüşmek üzere bir toplantı düzenleyeceklerini de söyledi.
Formula 1'in varlığının tehlike altına girdiği bu süreçte bazı Avrupa ülkeleri gelecek yıldan sonra F1'i organize etmeyi düşünmüyor. Bu karmaşık süreçte Türk Formula izleyicisinin aklında "Peki, Türkiye Grand Prix'i ne olacak?" sorusu var. Bunun cevabını ilerleyen günler gösterecek.
*grand prix: büyük yarış
Yorum Gönder
Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!