Yeni ÖSS


Yakın zamanda DRT23'te, ülkemizde her sene değiştirilen sınav sistemleri hakkında bir yazı yayınlamıştım. Yeni Sınav Sistemleri adlı bu yazımda gelecek yıldan itibaren uygulanacak yeni lise giriş sınav sistemi, OGES (Ortaöğretime Geçiş Sistemi), hakkında ayrıntılı bilgi vermiştim. Yazının son kısmında ÖSS sisteminin de değiştirileceğine dair haberler olduğunu belirtmiş ve bu konudaki ilk gelişmeleri aktarmıştım. Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ÖSS sistemi üzerinde yapılan yeni planlamalar hakkında açıklamalarda bulundu.

"Ne alan kalıyor, ne katsayı; hepsi gidiyor"

YÖK Başkanı Özcan yeni sistem üzerinde çalıştıklarını ve bu çalışmalar dahilinde pek çok ülkenin üniversite giriş sistemini incelemeye devam ettiklerini açıkladı. Yapılan incelemeler sonucunda Türkiye için, İngiltere'de uygulanan sistemin üzerinde durduklarını söyledi. Bu sisteme göre sınava giren lise mezunlarının hangi liseden mezun olduklarının bir önemi yok. Dolayısıyla uzun zamandan beri siyasi tartışmaların başlıca konularından biri olan katsayı uygulaması ortadan kalkıyor. Meslek lisesi mezunları diğer lise mezunları gibi yüksek öğretimde her hangi bir bölümü tercih etme hakkını kazanıyor.

"Üniversiteler alacakları öğrencileri bölümlere bağlı olarak, 3 konu belirleyerek istesinler."

Özcan'ın açıklamalarına göre yeni sistem bugüne kadar uygulanan sınavlardan bir hayli farklı olacak. Özcan, belirlenecek 12 - 13 konuda (biyoloji, türkçe, genel kabiliyet vb.) sınav hazırlanacağını, öğrencilerin ise girmek istedikleri bölüm ya da bölümlere uygun olarak bunlardan 5 tanesini seçip sadece bu sınavlara gireceğini söyledi. Yüksek öğretim bölümlerinin her biri kendi dalına uygun 3 sınav türü seçecek ve başvurularda sadece bu sınavlardan alınan puanlara bakılacak. Örneğin tıp için sadece biyoloji, kimya ve genel kabiliyet sınav sonuçları değerlendirilecek. Buna göre, örneğin, üniversitede tıp ya da eczacılık okumak isteyen bir aday (Örneğin; eczacılık için gerekli sınavlar kimya, biyoloji ve matematik olsun.) bu iki dala da başvurabilmek için biyoloji, kimya, matematik, genel kabiliyet sınavlarını ve diğer tercihleri doğrultusunda (5 imtihan sayısını tamamlamak için) bir sınavı daha alacak. Böylece başvurduğu bölümlerin her biri için bu 5 sınavın 3'lü kombinasyonlarından birinin sonuçları esas alınacak. Yerleştirme ise yine sıralama esasına dayanıyor. Yerleştirme uzun yıllardan beri olduğu gibi ÖSYM tarafından yapılacak veya üniversitelere bireysel olarak başvurular yapılacak ve her üniversitenin her bölümü başvuranları, ilgili 3 sınav türünden aldığı puanlara göre sıralayacak.

"Soruların hepsi test olmayacak."

Yeni ÖSS sisteminde test sorularının yanı sıra tıpkı İngiliz sisteminde olduğu gibi açık uçlu sorular (klasik tarzda sorular) da olacak. Özcan özellikle sosyal alan sorularının ağırlıkla klasik tarzda olacağını söyledi. Özcan "Mesela Tarihten ‘Şu savaşın etkilerini yazın,’ diyor. Hepsi test değil yani” dedi.

"Herkes, yığınlar gidip bir günde sınav olmasın."

Bugüne kadar uygulanan üniversite giriş sistemlerinde sınav bir ya da iki oturumda uygulanıyordu ve yüzbinlerce kişinin kaderi bu oturumların yapıldığı bir kaç saatte belirleniyordu. Geç kalma, yol üstü kapkaç mağduru olup giriş belgesi ve kimliğini kaybetme, yazı kolunu kırma, hastalanma ya da ailede ölüm gibi acı bir olay yaşama benzeri olaylarla sınav zamanı karşılaşan adayların bir anda bütün emekleri boşa gidiyor ve sınava yeniden girebilmek için bir yıl beklemek zorunda kalıyorlardı. Özcan yeni sistemin TOEFL benzeri olmasını istediklerini söyledi. Buna göre aday girmek istediği sınavların hepsine veya ayrı ayrı bir ya da bir kaçına istediği zaman başvurup girecek. Gerekenden az puan aldığı sınava kısa süre sonra tekrar girebilecek. Böylece sınavın bir anda yapılması yükünden kalkılacak ve adaylara fiziki ve psikolojik olarak daha rahat bir ortam sağlanacak.

"Sınav Ankara'da yapılsın."

TOEFL benzeri uygulamaya geçildiği takdirde sınavın uygulanması için sabit bir veya bir kaç sınv merkezine gereksinim var. Bu gereksinim bir ölçüde güvenlik için de şart. Bu nedenle sınav Ankara'da belirlenecek merkez veya merkezlerde yapılacak. İlerleyen yıllarda yurt genelinde belirlenecek bir kaç ile bu sınav merkezlerinin yayılabileceğini de sözlerine ekledi Özcan.

"Yeni sisteme 2010 yılında geçeriz."

Başkan Özcan üzerinde halen çalıştıkları projeyi üniversiteler ve Milli Eğitim Bakanlığı ile de paylaşacaklarını belirtti. Ayrıntıların kesinleştirilmesi ve gerekli alt yapının hazırlanmasının ardından yeni sisteme 2010 yılında geçilebilecek.

GM Yorumluyor

Yeni üniversite giriş sisteminin yeni ayrıntılarını öğrenir öğrenmez paylaşmak istedim. Yukarıda örneklerle birlikte elimden geldiğince açıklmaya çalıştım ve bunu yaparken kendi yorumlarımı katmadım. Yazının sonunda yeni sistem hakkındaki görüşlerimi maddeler halinde paylaşmak istiyorum:


  • Bu kadar çok aday, bu kadar az kontenjan olduğundan ülkemizde üniversite girişinde eleme yapılması şart.

  • Lise başarısına bakılması subjektif olduğunda güvenilir ve adil değil. Bu nedenle merkezi bir sınav şart.

  • Bölümlere başvuruda sedece ilgili 3 sınav türünün puanına bakılması oldukça mantıklı. Böylece örneğin makine mühendisi olmak isteyen bir aday felsefe sorularıyla boğuşmaktan kurtulacak.

  • Üniversite kapısında bu kadar bekleyen varken sistemin hızlı ve düzgün çalışması şart. Bu nedenle yerleştirme tek merkezden, ÖSYM tarafından yapılmalı.

  • Objektif olması bakımından açık uçlu soru sorulması oldukça yanlış bir uygulama. Değerlendirme sırasında büyük karmaşalar ve hak kayıpları olacaktır. Dahası bu nedenle YÖK ve ÖSYM'ye yüzlerce ve hatta binlerce dava açılabilir ki bu zaten zor olan durumu iyice içinden çıkılmaz hale getirir.

  • TOEFL benzeri uygulama fikrinin pek gerçekçi olmadığı aşikar. Nitekim her aday için yeni soru hazırlamak mümkün olmadığından geriye tek çare her adaya belli bir havuzdan rast gele seçilecek soruların sorulması kalıyor. Bu durumda kısa sürede sorulara ulaşacak dersaneler, yayınevleri vb soruları toparlayıp adayların hizmetine sunacaktır. Böyle olunca da adayın tek yapması gereken oturup bu soruları ve doğru cevapları ezberlemesi ki zaten sınavlara ayrı ayrı gireceğinden aday oturur, bir ayda bunları ezberler ve sınava girer, sonra diğer dersler için tek tek bunu uygular. Bu noktada benim tavsiyem ise ALES benzeri bir uygulamayla sınavın yılda iki kez, tüm merkezlerde yapılması. Aday istediği sınavları parça parça veya bütünen herhangi bir dönemde olur. 5 sınavın 5'ini de aynı yıldaki iki seansta almak zorunda değil. Üstelik düşük puan aldığı bir sınavı aynı yıl uygulanan ikinci seansta veya başka yıllarda alabilir.

  • Katsayı uygulamasının kaldırılmasında ise tamamıyle zıt fikirdeyim. Bu zaten yeterince yaygın olmayan mesleki eğitimin ve sonrasında Türk ekonomisinin sonu olur. Ağırlıklı olarak mesleki eğitim alan gençleri, doğal olarak kazanmaları zor olan sınav hakkında kandırmak olacaktır bu uygulama. Elbette arada istisnalar olabilir. Ayrıca öğrencileri liselerindeki eğitimden soğutacak ve mezunların çoğunun sınavı kazanamamasının yanında yeterli mesleki eğitimi alamadan mezun olmalarına da sebep olacaktır.

İşte benim yeni sisteme dair fikirlerim böyle. Elbette her plan gibi bu planın da iyi ve kötü yanları var. Umarım benim gibi fikirlerini açıklayanlar ciddiye alınır ve herkesin hem fikir olduğu ve artık sürekli değiştirilmesine gerek kalmayan bir sistem kurulur.

8 yorum

arkadaşlar ben bu sistemi begendim..herkez kabiliyetine göre gidicek fakültesine.bir tm öğrencisi olarak fen yapamyorum. eskiden 1. bölümü ful çözmek gerekiodu artık öyle bişiy yok.. güzel bence

Yanıtla

Bu sistemle alakalı pek bir şey anladığım söylenemez. ben bir sayısal öğrencisiyim ancak fizik dersim pek iyi değil.kimya ve biyoloji derslerinde gayet başarılıyım ve tıp okumak istiyorum.şimdi benim fizik netlerim pek iyi olmasada tıp a girebilicek miyim?
ayrıca klasik soru sorulması oldukça saçma bir olay bence..çünkü bu tarz sınavlar kişinin öğrendiklerini yorumlayabilme gücüne yönelik olması gerekli.öte yandan biyoloji gibi bi derste bir bilginiz olmadan soruları çözmeniz de imkansız zaten sorulara hazırlanırken klasik sorularında cevaplarını öğrenmeye çalışmıyor muyuz?öte yandan çok korkutucu bir sınav sistemi gibi gözüküyor 5 kez heyecan yaşamak..oldukça zor gibi..bu ülkede bir meslek sahibi olmak ne kadar zor ise iş bulmak da zor.sürekli öss sistemi değiştiriliyor acaba üniversite mezunları için iş bulma olanakları gözden geçiriliyor mu?

Yanıtla

Tıp fakültelerinin isteği doğrultusunda belki de senin de şikayetçi olduğun gibi artık fizik sorusu çözmek zorunda kalmayabilir adaylar. Bu konunun ve hangi fakültelerin hangi dersleri isteyeceğinin belirlenmesi zaman alacaktır. Öte yandan açık uçlu soru uygulamasının doğru olmadığını ben de yorumumda dillendirdim. Ve son olarak üniversite mezunlarının iş bulamaması sorununu düşününce meslek lisesi mezunlarını da öss ye yönlendirmenin Türk ekonomisini ne kadar zora sokacağı aşikar.

Yanıtla

ben daha 9.sınıf öğrencisiyim fakat şimdiden endişeleniyorum ve açık uçlu soruların olması çok saçma.Soru sayısı kadar sürenin olması iyi değil

Yanıtla

yeni sistem belki daha kaliteli bi eğitim getirecek ancak ben çok merak ediyorum..açık uçlu soruları nasıl okutcaklar..optik forma yazamıycaımıza göre naapcaklar... yani açık uçlu soruda puanlama çok farklı olur..dengesiz dağılır..ve bunları da okuyacak birileri gerektiğine göre bana imkansız ve mantıksız geldi

Yanıtla

o kadar cok unıye gırecek ogrencı var bu klasık soruların cevaplandırılması nasıl olcak her cevaplaya yetkılı kendı dusuncesıyle not verecek cok ama cok sacma klasık soru falan uygulanması son derece yanlıs

Yanıtla

ben sayısal öğrencisiyim.eczacılğı istiyorum diyelim üniversiteler alırken kimya puanıma göremi alıyorlar.benimde fiziğim pek iyi değil
ama kimyam iyi.birde okul 1. sinin üniversiteye girişinde ne gibi etkileri var. fizik ve matematikten düşük yapsak bile kimya puanımız yüksek olsa eczacılığa girebiliyormuyuz?yeni sistemde birde 1.bölümleri yaptıktan sonra 2. bölümden eczacılığı istediğimizde sadece kimya ve biyolojiyi yapmak yeterlimi?birde 1.bölüm sınavının 2. bölüm sınavına puan açısından yararı varmı?

Yanıtla

@17 Eylül,

Sorularını sırayla cevaplayayım: 1. sınavdan daha sonra açıklanacak baraj puanını geçenler 2. sınava katılmaya hak kazanacaklar. Ayrıca 1. sınavda yaptığın netler yerleştirme puanını etkileyecek. Yani iyi bir bölüme yerleşmek için ilk sınavda barajı geçip ikinci sınava kasmak yeterli değil; ilk sınavda da iyi puan almak gerekli.

Sınavda cevaplandıracağın testler arasında yine fizik ve matematik bulunacak; ancak eczacılığa başvururken kullanacağın puan türünde biyoloji ve kimya netlerin daha yüksek puan getirecek. Ancak daha az puan getirse de matematik ve fizik testlerinde de başvuracağın bölümün puanına göre belli sayıda net yapman gerekli olacaktır.

Okul birincileri için üniversite yerleştirmede bu yıla kadar olan avantaj bir değişiklik yapılmazsa bu yıl da devam edecek. Buna göre okul birincileri, başvurdukları bölümün okul birincileri kontenjanından yararlanarak avantaj kazanma hakkına sahip. Bu yerleştirmede bir çeşit öncelik kazandırır. Ancak ayrıntılı bilgi için bir uzmanla görüş ve öss kılavuzu eline ulaştığında dikkatle incele.

Başarılar.

Yanıtla

Yorum Gönder

Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!