İlk Yaşam: İlk Replikatörü Arayış


Canlılığın temel birimi olan hücre çok sayıda organik molekül içerir. Ancak bunlardan üç çeşidi hücredeki muazzam önemdeki görevleriyle öne çıkar: Genetik bilginin depolandığı DNA (deoksiribonükleikasit), genetik bilginin kullanılmasında aracı görevi gören RNA (ribonükleikasit) ve bu bilginin ürünü olan ve hücrede çok sayıda farklı yapısal ve fonksiyonel görev üstlenen proteinler. Bundan milyonlarca yıl önce ortaya çıkan ilk hücre benzeri yaşam birimlerine dair arayışta da bu üç molekül ön planda yer alıyor. Bilim dünyasını uzun yıllar meşgul eden sorulardan biri bu moleküllerden hangisinin diğerlerinden daha önce oluştuğuna yönelik. Geçen yüzyılın başında protein güçlü bir aday iken yüzyılın ortasında DNA öne çıktı. Son yıllarda ise RNA diğer adayların önüne geçmeye başladı. Her ne kadar cevabı tam olarak bilmesek de bu arayışta önemli deneysel ve teorik çalışmalar yapılmaya devam ediliyor.

Konuyla ilgilenenler için yakın zamanda New Scientist'te yayınlanan, konuyu enine boyuna irdeleyip parçaları bir araya getiren bir makaleyi paylaşmak istiyorum: Makaleye ulaşmak için buraya tıklayın!

Resim: DNA, RNA ve proteinin bir arada yer aldığı hücresel bir süreç olan transkripsiyon. Okla gösterilen uzun, koyu renkli iplik DNA molekülü, etrafından dallanan daha küçük ipler yeni sentezlenen RNA molekülleri ve resimde görülemeyecek kadar küçük olan proteinler (RNA polimeraz ve bazı düzenleyici proteinler).

Yorum Gönder

Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!