DRT23'te yazmaya başladığımdan bu yana yaklaşık 3 buçuk yıl geçti. Ve bu yazı bu blogda paylaştığım tam 250. yazı oluyor. 100, 250, 500, 1000 gibi sayılar bu tür durumlarda öne çıktığından ben de 250. yazıyı rastgele bir konuda değil de blog hakkında yazmaya karar verdim.
Aklıma ilk gelen şey 250 gönderinin 3 buçuk yıl için iyi bir sayı olup olmadığı. Elbette bu göreceli bir durum. Bazı bloggerlar gününün önemli bir bölümünü bloglarıyla uğraşmaya adıyor. Bazı blogların birden çok yazarı var. Böylesi durumlarda 250 gönderiye ulaşmak çok daha az bir zaman alıyor haliyle. Ben de blogu ilk açtığımda hevesle çok daha fazla zaman ayırıyordum ve daha fazla yazıyordum. Ama zamanla bu sayı ve ayırdığım zaman azaldı. Bu birçok blog heveslisinin başına gelen şeydir. İnternette binlerce blog vardır ki yayına başladıktan kısa bir süre sonra adeta yazarı tarafından terk edilmiştir.
3 buçuk yıl aslında uzun bir zaman. İnsan geriye dönüp bakınca bunu daha iyi anlıyor. O halda benim blog maceram basit bir heves değil. İlk günki kadar çok zaman ayıramasam da hala ara ara bloga yazmayı seviyorum.
Bir gün 500. ve hatta 1000. yazıya ulaşabilir miyim bilmiyorum. Nitekim hayatın ne getireceği belli olmuyor. Ama şimdilik yola devam; ilk günki hevesle olmasa da ilk günki heyecanla...
Yorum Gönder
Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!