DRT23 3 Yaşında!

Bugün 5 Şubat 2011. Bu blogu yazmaya bundan tam 3 yıl önce başlamıştım. Uzun bir değerlendirme sürecinin ardından bu yola baş koymaya karar vermiştim ve ne kadar ileriye gidebileceğime dair bir fikrim yoktu. Ama önemli olan yola çıkmaktı sanırım ve bugün o yoldaki kilometre taşlarından birini geçmekteyim.

Geriye dönüp gördüğüm en önemli şey şu: Zaman hızla akıyor! Hayatta kendime mola fırsatları ayırıp buraya birşeyler yazmaya ya da blogu diğer yönlerden geliştirmeye çalıştım hep. Fark ediyorum ki bu molaları bulmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Yalnız hayatın insanın önüne çıkardığı görevlerle uğraşmanın gittikçe yaşamında daha çok yer tutması değil sanırım tüm mesele. Biraz da boş zamanların gittikçe insanın gözünde ehemmiyet yitirmesi ve gerçekten boşa harcanması belki de. İşte ironi de burada çıkıyor karşımıza: Zaman hızla akıyor ama onu israf etmekten de geri durmuyoruz.

Bugüne kadar DRT23'te birçok şey paylaştım ve bu paylaşım değerli okurlarımın katkısıyla tek taraflı olmakla kalmadı ve karşılıklı bir paylaşıma dönüştü. DRT23 okuyucularına teşekkürü bir borç bilirim. Umarım bu keyifli paylaşım ilerleyen yıllarda da devam eder.

Paylaşım yolculuğunun aracı olan bu mütevazı blog ise her zaman belli temellere dayalı olarak yükseldi. Bugün geçmişe dönüp de okuduğum ve bundan 2 yıl evvel yazmış olduğum "Bir Blogun Felsefesi" başlıklı yazımda yer alan ilkeleri koruyabildiğime inanıyorum. DRT23'e özel bir kimlik kazandıran detaylar işte bu ilkeler, onun ismindeki mana ve sloganıdır.

Yazımı geçen yılki yıl dönümü yazısındaki aynı temenni ile sonlandırıyorum:

Nice yıllar, DRT23!