Yazı dizisinin önceki bölümü "HAARP: Efsaneler"i okumak için tıklayın!
Önceki yazımda HAARP projesi hakkında genel bazı bilgileri verdikten sonra konuyla ilgili öne çıkan komplo teorilerini aktarmıştım. Bu yazıda ise biraz daha somut verilere göz atıp sonucu değerlendireceğiz.
İlk yazıda öne çıkan komplo teorilerinden biri bu projenin uygulamalarından birinin 1999'daki büyük Marmara depremini tetiklemesiydi. Böyle bir bilgiyi resmi makamlara doğrulatmak onlardan "Evet, uzaylılar gerçekten var," açıklamasını yapmalarını beklemek gibi birşey olur. Ancak belirttiğim gibi eğer bu teori doğru ise dönemin üst düzey Türk yöneticilerinden bazıları bu konuyla ilgili yüzeysel de olsa bazı bilgilere vakıf. Yani ne olduğunu bilmedikleri bir deneyin 17 Ağustos gecesi Marmara'da denendiğini biliyor olabilirler. Tıpkı bazı tanıkların olay gecesi Marmara Denizi'nde ateş topu gördüklerini iddia etmeleri gibi bir gün bu siyasetçiler de anılarında deneyle ilgili duyumlarını kaleme alabilirler. Kim bilebilir ki? Ama bilinen birşey var ki HAARP'ın resmi internet sitesinde paylaştığı günlük ölçüm sonuçları sayfasında 17 Ağustos gününe ait bir kaydın olmaması. Bu sayfada (http://maestro.haarp.alaska.edu/cgi-bin/scmag/disp-scmag.cgi?date=19990817&Bx=on) "Previous Day" ya da "Next Day"e tıklarsanız diğer günlerin sonuçları arasında gezintiye çıkabilirsiniz. Ama linkini verdiğim 17 Ağustos günü için "No data available on 17 Aug 1999" ("17 Ağustos 1999 için veri yok") notunu görebilirsiniz. Sadece bir tesadüf olabilir tabii. Yine de ilginç olduğu için paylaşmak istedim.
Yine ilginç birşey: Her ne kadar HAARP ordu için operasyonel bir birim olmadığını ve üniversite ve özel sektör çalışmaları için kullanıldığını kendi internet sayfasında açıklıyor olsa da Google Maps'ten bakıldığında araştırma merkezi gösterilmiyor, sadece üstü gri renkte taralı bir alan olarak görünüyor. Bu da bize UFO'larla gündeme gelmiş dünyaca ünlü Area 51'ı hatırlatıyor. Tıpkı Area 51 gibi ABD için stratejik üslerin görüntüleri Google Maps gibi uygulamalarda sansürleniyor. Bu da bana atasözlerimizden birini hatırlattı: Ateş olmayan yerden duman çıkmaz! (Kendiniz görmek için Google Maps'in arama çubuğuna "Haarp, Gakona, Alaska, Amerika Birleşik Devletleri" girdisini yazıp aratabilirsiniz.)
Bir başka gerçeğe geçmeden önce internette karşılaştığım yeni bir bilgiyi paylaşmak isterim. Aslında yukarıdaki harita hikayenin efsaneler bölümünün bir parçası olmalıydı ama bulmuşken paylaşmak istedim. Komplo teorilerinin bir ucu da Dünya üstünde çeşitli noktalarda bu merkezin benzerlerinin bulunduğunu ve Alaska'dakinin tek olmadığını iddia ediyor. Haritada da bu yerler gösterilmiş.
Neyse, bir başka anektoda geçmek istiyorum: Dönemin ABD Savunma Bakanı genel sekreteri William Cohen, 28 Nisan 1997'de Georgia Üniversitesi'nde "Terörizm, Kitle İmha Silahları, Kitlesel İmha ve ABD Stratejisi" konferansında şöyle demiş:
Peki, HAARP'ın bu iddialara dair resmi bir açıklaması var mı? Evet, kendi sitesinde sıkça sorulan sorular başlığında buna benzer sorulara yanıtlar vermiş. Bu yanıtları özet halinde derleyecek olursak:
1. HAARP gizli bir proje değildir.
2. HF transmitter yılda birkaç kez ve bir iki haftalık periyotlar dahilinde çalıştırılıyor.
3. Araştırma merkezi çok çeşitli kuruluşların denetimi altında ve bunlardan ikisi ABD donanması ve hava kuvvetleri.
4. HAARP'tan salınan enerjinin frekansı atmosferin troposfer ya da stratosfer tabakalarınca absorplanabilecek aralığın dışında olduğundan hava durumunu etkilemez.
5. Güneş tarafından doğal olarak oluşturulan iyonosferik fırtınalar iklimi etkilemediği için HAARP'ın bu tabakadaki etkisinin bu düzeyde olması da (iklimleri değiştirebilecek düzeyde) mümkün değildir.
6. HAARP'ın etkisi doğal günlük değişimlerin yanında çok küçük kaldığından iyonosfer tabakasını delmesi de mümkün değildir.
7. Denetlemeler sonucunda HAARP'ın en yakın yerleşim bölgelerinde bile elektromanyetik alanlar oluşturmak suretiyle sağlığa zararlı bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir.
8. Sadece yakın bölgelerde radyo frekansına karışma söz konusu olabilir.
9. HAARP, askeri amaçlar için dizayn edilmiş bir operasyonel sistem değildir.
Yukarıda yer alan resmi açıklamaları komplo teorilerinin yer aldığı diğer yayın organlarında veya başka bir yerde bulmanız pek olası değil. Bilgiyi kaynağından alıp Türkçe'ye çevirip okuyucularımıza aktarmak istedim. Böylece iddiaların odağı olan kurumun açıklamalarını da paylaşmış oluyorum.
Bu yazı dizisinde az kişi tarafından bilinen bir komplo teorisini her iki yönüyle (efsaneler ve gerçekler) gündemimize taşımak istedim. Her ne kadar bazı insanlar böyle iddiaları saçma bulma eğilimindeyken bazıları da sapkınlık derecesinde peşinden koşuyor olsa da benim amacım bu ilginç konuda biraz araştırma yapmak ve sonuçlarını sizinle paylaşmaktı. Ne kadarının efsane, ne kadarının gerçek olduğuna karar verecek ise siz okuyucularsınız.
Yazı Dizisinin Sonu
Önceki yazımda HAARP projesi hakkında genel bazı bilgileri verdikten sonra konuyla ilgili öne çıkan komplo teorilerini aktarmıştım. Bu yazıda ise biraz daha somut verilere göz atıp sonucu değerlendireceğiz.
İlk yazıda öne çıkan komplo teorilerinden biri bu projenin uygulamalarından birinin 1999'daki büyük Marmara depremini tetiklemesiydi. Böyle bir bilgiyi resmi makamlara doğrulatmak onlardan "Evet, uzaylılar gerçekten var," açıklamasını yapmalarını beklemek gibi birşey olur. Ancak belirttiğim gibi eğer bu teori doğru ise dönemin üst düzey Türk yöneticilerinden bazıları bu konuyla ilgili yüzeysel de olsa bazı bilgilere vakıf. Yani ne olduğunu bilmedikleri bir deneyin 17 Ağustos gecesi Marmara'da denendiğini biliyor olabilirler. Tıpkı bazı tanıkların olay gecesi Marmara Denizi'nde ateş topu gördüklerini iddia etmeleri gibi bir gün bu siyasetçiler de anılarında deneyle ilgili duyumlarını kaleme alabilirler. Kim bilebilir ki? Ama bilinen birşey var ki HAARP'ın resmi internet sitesinde paylaştığı günlük ölçüm sonuçları sayfasında 17 Ağustos gününe ait bir kaydın olmaması. Bu sayfada (http://maestro.haarp.alaska.edu/cgi-bin/scmag/disp-scmag.cgi?date=19990817&Bx=on) "Previous Day" ya da "Next Day"e tıklarsanız diğer günlerin sonuçları arasında gezintiye çıkabilirsiniz. Ama linkini verdiğim 17 Ağustos günü için "No data available on 17 Aug 1999" ("17 Ağustos 1999 için veri yok") notunu görebilirsiniz. Sadece bir tesadüf olabilir tabii. Yine de ilginç olduğu için paylaşmak istedim.
Yine ilginç birşey: Her ne kadar HAARP ordu için operasyonel bir birim olmadığını ve üniversite ve özel sektör çalışmaları için kullanıldığını kendi internet sayfasında açıklıyor olsa da Google Maps'ten bakıldığında araştırma merkezi gösterilmiyor, sadece üstü gri renkte taralı bir alan olarak görünüyor. Bu da bize UFO'larla gündeme gelmiş dünyaca ünlü Area 51'ı hatırlatıyor. Tıpkı Area 51 gibi ABD için stratejik üslerin görüntüleri Google Maps gibi uygulamalarda sansürleniyor. Bu da bana atasözlerimizden birini hatırlattı: Ateş olmayan yerden duman çıkmaz! (Kendiniz görmek için Google Maps'in arama çubuğuna "Haarp, Gakona, Alaska, Amerika Birleşik Devletleri" girdisini yazıp aratabilirsiniz.)
Bir başka gerçeğe geçmeden önce internette karşılaştığım yeni bir bilgiyi paylaşmak isterim. Aslında yukarıdaki harita hikayenin efsaneler bölümünün bir parçası olmalıydı ama bulmuşken paylaşmak istedim. Komplo teorilerinin bir ucu da Dünya üstünde çeşitli noktalarda bu merkezin benzerlerinin bulunduğunu ve Alaska'dakinin tek olmadığını iddia ediyor. Haritada da bu yerler gösterilmiş.
Neyse, bir başka anektoda geçmek istiyorum: Dönemin ABD Savunma Bakanı genel sekreteri William Cohen, 28 Nisan 1997'de Georgia Üniversitesi'nde "Terörizm, Kitle İmha Silahları, Kitlesel İmha ve ABD Stratejisi" konferansında şöyle demiş:
... Bazılarının; elektromanyetik dalgalar yolu ile iklimleri değiştirme, depremler yaratabilme, volkanları harekete geçirebilme yeteneğine sahip silahlar geliştirdiğini biliyoruz...Belki sayın sekreter bu açıklama ile Rusya'yı kast ederek benzer konularda çalışma hakkına sahip olduklarını ifade etmek istemiş olabilir.
Peki, HAARP'ın bu iddialara dair resmi bir açıklaması var mı? Evet, kendi sitesinde sıkça sorulan sorular başlığında buna benzer sorulara yanıtlar vermiş. Bu yanıtları özet halinde derleyecek olursak:
1. HAARP gizli bir proje değildir.
2. HF transmitter yılda birkaç kez ve bir iki haftalık periyotlar dahilinde çalıştırılıyor.
3. Araştırma merkezi çok çeşitli kuruluşların denetimi altında ve bunlardan ikisi ABD donanması ve hava kuvvetleri.
4. HAARP'tan salınan enerjinin frekansı atmosferin troposfer ya da stratosfer tabakalarınca absorplanabilecek aralığın dışında olduğundan hava durumunu etkilemez.
5. Güneş tarafından doğal olarak oluşturulan iyonosferik fırtınalar iklimi etkilemediği için HAARP'ın bu tabakadaki etkisinin bu düzeyde olması da (iklimleri değiştirebilecek düzeyde) mümkün değildir.
6. HAARP'ın etkisi doğal günlük değişimlerin yanında çok küçük kaldığından iyonosfer tabakasını delmesi de mümkün değildir.
7. Denetlemeler sonucunda HAARP'ın en yakın yerleşim bölgelerinde bile elektromanyetik alanlar oluşturmak suretiyle sağlığa zararlı bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir.
8. Sadece yakın bölgelerde radyo frekansına karışma söz konusu olabilir.
9. HAARP, askeri amaçlar için dizayn edilmiş bir operasyonel sistem değildir.
Yukarıda yer alan resmi açıklamaları komplo teorilerinin yer aldığı diğer yayın organlarında veya başka bir yerde bulmanız pek olası değil. Bilgiyi kaynağından alıp Türkçe'ye çevirip okuyucularımıza aktarmak istedim. Böylece iddiaların odağı olan kurumun açıklamalarını da paylaşmış oluyorum.
Bu yazı dizisinde az kişi tarafından bilinen bir komplo teorisini her iki yönüyle (efsaneler ve gerçekler) gündemimize taşımak istedim. Her ne kadar bazı insanlar böyle iddiaları saçma bulma eğilimindeyken bazıları da sapkınlık derecesinde peşinden koşuyor olsa da benim amacım bu ilginç konuda biraz araştırma yapmak ve sonuçlarını sizinle paylaşmaktı. Ne kadarının efsane, ne kadarının gerçek olduğuna karar verecek ise siz okuyucularsınız.
12 yorum
evet çok etkileyici bir yazın olmuş,paylaşım için teşekkür ederim
YanıtlaRica ederim. Beğendiğine sevindim.
YanıtlaYazınız çok akıcı ve harikaydı.. Bu konudada cahil kalmadık sanırım sizin sayenizde.
Yanıtla@ Muhammet Fatih,
YanıtlaEstağfurullah. Teşekkür ederim.
boyle bişeyin varlıgında haberım vardı ama deprem yapabıldgını ılk defa duydumm denemesınıde vanda yaptılar heralde yetkılılerr farklı bır deprem dıolar bu olsa gerekk ..
YanıtlaBanada inandırıcı gelmiyor değil.. böle bi etki söz konusu bi çok araştırmada göz önüne serindi bunlar.. ama son van depremiyle bi alakası olduğunu ben hiç düşünmüyorum nedense.
Yanıtlabızde o acıklamaları yedık
Yanıtlasen harbı harbı amerıkanın dogru soyledıgıne ınanıyomusun
http://www.facebook.com/papantaha?sk=info
Yanıtlaacıklamayı okumalısınız.
@ Adsız 24 Kasım 2011 21:17;
YanıtlaYazının sonunda da ifade ettiğim gibi elde ettiğim bilgileri okuyuculara aktarmak için yazdım bu yazıyı. Tarafsız olmak açısından kurumun kendi açıklamalarına da yer vermek istedim.
@ Adsız 24 Kasım 2011 21:20;
Paylaşım için teşekkürler. Yazının bir kısmını okudum ancak pek inandırıcı gelmedi. Elbette gizli saklı yapılan birçok şey var ama birçok şey de olduğundan çok daha fazla abartılıyor. Ne de olsa hayal gücünün sınırı yok.
o zaman suna da bir goz atmalisin
Yanıtlasonrada bunlara
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=220656287999510&set=pu.166030276795445&type=1&theater
http://www.facebook.com/photo.php?fbid=220658377999301&set=pu.166030276795445&type=1&theater
yukarda cikmamis pardon
Yanıtlahttp://www.infethiye.net/turkish/notlar/chemtrails-nedir.htm
Sayende yeni bir komplo teorisi daha öğrendim. Ama ilginçmiş. Paylaşım için teşekkürler.
YanıtlaYorum Gönder
Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!