Mars'a Sanal Yolculuk

İnsanoğlunun uzay macerasında Mars'ın farklı bir yeri vardır. Konumu ve özellikleri sebebiyle, bir bilimkurgu macerası gibi görünse de insanlık için ikinci olası yurt olarak düşünülmüştür. Bu nedenle yanı başımızdaki (astronomik olarak) Ay'dan sonra ikinci hedef olmuştur Kızıl Gezegen ve bu yönde çalışmalar sürmektedir. Yalnız Mars'a seyahat hiç kuşkusuz Ay'a nazaran çok daha zorlu bir misyondur. Yalnız mesafeden kaynaklanan zaman değil, ayrıca oradan dönüş de zorlu bir engeldir. Nitekim, şu anda oraya yapılacak bir seyahat ancak geri dönüşsüz olabilir. Çünkü, oradan tekrar kalkış yapmak için ne gerekli yapılar (fırlatma kulesi gibi) mevcut olacaktır ne de Mars'ın Ay'a göre oldukça fazla olan yer çekimi ortamından çıkmak ve uzun mesafede gerekli hareket için lazım olan itiş gücünü sağlayacak yakıtı taşımak mümkündür. Bu engellere rağmen Mars insanlık için ulaşılamaz bir hedef değildir.

Her ne kadar çok az kişi haberdar olsa da şu anda birileri Mars yolunda yolcu! Aslında bu sanal bir yolculuk. Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Rusya Bilimler Akademisi'nin Biyotıbbi Sorunlar Enstitüsü'nün ortak girişimi olan Mars500 projesi, yaklaşık 500 günlük bir Mars görevini simüle ediyor. Bu amaç için Rusya'nın başkenti Moskova'daki enstitüde inşa edilmiş olan deney tesisinde 3 Haziran 2010'dan beri 6 kişilik mürettebat gözlem altında tutuluyor. Gerçek bir uzay seyahatindeki gibi kısıtlı erzaktan geri dönüşüme, gemiyi kontrolden çeşitli görevlere kadar hemen herşey deney dahilinde.

Yukarıdaki resimde deney tesisi görülüyor. Ekip gününün çoğunu yaşam alanı modülünde (habitable module) geçiriyor. Burada küçük kişiye ait 6 oda, mutfak, salon, tuvalet ve ana kontrol odası yer alıyor. Sağlık sorunları için ve deney kapsamındaki tıbbi ölçümler için tıbbi modül (medical module) kullanılıyor. Lazımlık modülü diyebileceğimiz utility module'de buzdolabı ve deponun yanı sıra deneysel amaçlı bir sera ve bir de spor salonu yer alıyor. Üç kişilik gemi modülü (simulator of the landing Martian ship) ve Mars yüzeyi modülü (simulator of the Martian surface) ise ana gemiden iniş aracı ile ayrılıp Mars yüzeyine inmeyi ve burada çeşitli araştırmaların ardından ana gemiye dönüşü canlandıracak, deneyin zamansal olarak ortasında yer alan 30 günlük Mars yörüngesi aşamasında kullanılacak.

Aylardır uzay gemisi simülatörüne kapalı halde yaşamlarını sürdüren ekip bundan sıkılmışa benzemiyor. Toplamde 520 gün sürecek bu deney için başvuran 6 binden fazla aday arasından seçildiler. Ekipteki 3 Rus'tan biri fizyolog Alexander Smoleevsky, biri cerrah Sukhrob Kamolov ve diğeri de aynı zamanda görevin komutanı olan mühendis Alexei Sitev. Fransız mühendis Romain Charles ve İtalyan-Kolombiyalı melezi olan mühendis Diego Urbina, Avrupalı. Gerçek hayatta da mesleği astronotluk olan tek kişi ise Çinli Wang Yue. Ekip yukarıdaki fotoğrafta Çin yeni yılını kutlarken görünüyor. Deneysel Mars yolcuları bir de günlük tutuyor. Günlüğe ve konuyla ilgili diğer bilgilere Avrupa Uzay Ajansı, ESA'nın buradaki resmi internet sitesinden ulaşabilirsiniz.

3 Haziran 2010'da başlayan canlandırmada, ben bu yazıyı yazarken (7 Şubat 2011), Mars'a inişin simüle edileceği 30 günlük aşamanın başındalar. Tüm deney ise 5 Kasım 2011'de tamamlanacak ve ekip Dünya'ya dönecek! Böylece Dünya'dan Mars'a gidiş, Mars'a ayak basış ve geri dönüşü kapsayan tam bir seyahat canlandırılmış olacak. Sonuçta bilim insanları bu deneyden elde edilen veriler ile bir uzay seyahatinin çok incelikli ayrıntılarını (iletişim, olası acil durumlar, deneyler vs.) çalışma ve gerçek bir Mars görevi için gerekli geliştirmeleri gerçekleştirebilecekler.

Deneyin önemli bileşenlerinden biri de hiç şüphesiz astronotların psikolojilerini incelemek olacak. Her ne kadar bu deneyde yerçekimsiz ortam tam olarak canlandırılamamış olsa da onun dışındaki her şeyiyle gerçeğe çok yakın. Yaklaşık 2 yıl boyunca kapalı bir ortamda, sürekli aynı birkaç kişiyle, yapacak pek fazla birşey olmadan ve sevdiklerinizden uzak kalmayı siz olsanız kabul eder miydiniz? Gerçek bir Mars görevinde Dünya'dan çok çok uzakta (yaklaşık 70 milyon kilometre), daha önce hiçbir canlının (en azından bildiğimiz kadarıyla!) ayak basmadığı bir yere gitmenin vereceği daimi huzursuzluk, korku ve gerçek bir yalnızlık duygusunu da hesaba katarsak böylesi bir yolculuk için - her ne kadar Mars'a ayak basacak ilk insanlardan biri olmanın adınızı tarih boyunca yaşatacak olmasının büyük hazzı iyi bir teşvik olsa da - aday olmanın ne kadar zor bir karar olacağı daha iyi anlaşılır. Bir de gidip de dönmemek de var nihayetinde!

Dip Not: İnsanlı Mars keşiflerinin en erken 2030'lu yıllarda gerçekleşmesi öngörülüyor.

Yorum Gönder

Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!