Yeni yüz yıla girilirken, geçen yıllardan miras kalan ve çözülmeyi bekleyen 7 matematik problemi vardı. Bunlar geçmiş yıllarda matematikle ilgilenen bilim insanlarının ortya attıkları, doğruluğu veya yanlışlığı ispat edilememiş sorulardı. Bu sorular o kadar zordu ki bazı matematikçiler bazılarının ancak gelecek yüzyılda çözüleceğini, bazılarının da belki asla çözülemeyeceğini tahmin ediyorlardı. Öyle ki Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Clay Matematik Enstitüsü bu sorulardan her birinin çözümü için 1 milyon dolar ödül koydu.
Bu 7 sorudan biri Poincare varsayımı. 1904 yılında ünlü Fransız matematikçi Henri Poincare'nin ortaya attığı varsayım "üzerinde delik olmayan herşey küredir" anlamına gelen ve üç boyutlu uzayı sarmalayan iki boyutlu düzlemin zamanla (Zaman dördüncü boyuttur.) ilişkisi hakkındadır.
2002 yılında Rus matematikçi Grigori Perelman 39 sayfalık makalesini internette yayınlayarak bu soruyu çözdüğünü iddia etti. Ertesi yıl 22 sayfalık ek çalışmasını da yayınlayarak ilk çalışmasını destekledi. Aslında Poincare varsayımını çözümlemek için değil bu problemi de kapsayan daha geniş çaplı Thurston Geometrizasyon Konjektürü'ne çözüm getirmek için yaptığı çalışmada kullandığı matematik dili o kadar ağırdı ki matematikçiler dahi anlamakta güçlük çektiler. Nihayet çeşitli üniversitelerde çalışmayı denetlemek (ya da kontrol etmek) için kurulan uzman heyetler çözümün doğruluğunu onayladılar. Böylece matematiğin ve matematikle ilintili olarak bilimin en karanlık sorularından biri aydınlatıldı.
En az soru ve çözümü kadar şaşırtıcı olan şey soruyu çözen matematikçi. Grigori Perelman 1966 St. Petersburg doğumlu bir Rus. Lisedeyken katıldığı Madrid'teki matematik olimpiyatında en yüksek skorla altın madalya almış. Daha sonraki yıllarda bursla Amerika'ya gitmiş ve çeşitli üniversitelerde araştırmalarda bulunmuş. Tanıyanların "Sanki başka gezegenden biri gibiydi!" diye tanımladıkları dahinin asıl şaşırtıcı hikayesi Poincare varsayımını çözdükten sonrasıyla ilgili. Grigori hem Clay Matematik Enstitüsü'nün vaat ettiği 1 milyon dolarlık ödülü almadı hem de matematiğin Nobel'i olarak bilinen Fields Madalyası'nı reddeti. Ona göre önemli olan kaşif değil keşifti.
Bunlar ve bunun gibi ödülleri elinin tersiyle iten ilginç kişilikli dahiye uzun zaman ulaşılamadı. Telefonlara ve postalara cevap vermeyen Grigori'nin yoğun ilgiden bunalıp memleketi Rusya'ya kaçtığı ve burada annesiyle yaşamaya başladığı öğrenildi. Enstitüden ayrıldığı için işsiz olan dahi, annesinin emekli maaşıyla geçiniyor ve artık matematik hakkında konuşmak istemiyor. Klasik müzik dinleyip mantar toplamakla vakit geçiriyor.
Grigori hakkındaki bir garipliğe daha değineyim. Grigori çözümü bulduğunda bir bilimsel dergide yayınlamak yerine internette yayınlıyor; yani bir başkası bu çözümleri çalıp kendisi çözmüş gibi gösterir derdinden uzak olduğu gibi karalama şeklindeki ispatını düzenleyip yayınlamakla da uğraşmıyor. Nihayet onun adına başka matematikçiler ispatı düzenleyip yayınlıyorlar. Sonra dünyanın en büyük üniversitelerine seminer için çağırılıyor. Katıldığı seminerlerde ispatını sakince anlatıp sorulara cevap verip gidiyor. Yani adam hiç bir şekilde hava civa durumuna gelmiyor. Tam tersi ilgiden ve popüler olmaktan çekiniyor.
Gerçekten dahilik ile delilik arasındaki ince çizgide duran ilginç kişilik mi yoksa tavrı ve kişiliği ile insanlara çözdüğü varsayımın yararından daha fazla yararlı olan bir ders vermiş kişi mi? Onu ve çalışmasını kısaca tanıtmaya çalıştığım bu yazının sonunda yorum sizin...
Not 1: Yukarıdaki resim ona ait az sayıdaki fotoğraflardan biri. Sanırım metrodayken çekilmiş.
Not 2: "Kayıp Dahi" başlığını Grigori'nin uzun süredir bulunamamsından dolayı koyduğum gibi bence başlık aynı zamanda onun artık matematikle uğraşmamasının bizler için büyük bir kayıp olduğu anlamına da geliyor.
3 yorum
oğluuuuum grigori grigori diyorsunda o adamla da karşılaşmadım değil ha.eskiden matematik olimpiyatında onu geçip birinci olmuştuuuk o olimpiyat flan kazanmadı.eğer yazdıkların bir şakaysa......eğer değilse sorun yok:)
YanıtlaLafını bitirince o eşsiz başı öne uzatma hareketini yapar ve orjinal kaşık tutuşuyla çorbasından bir kaşık içer ve sonra "çorba da sıcakmış ha!" der.
Yanıtla(Galiba o gün sen yemekhanede değildin ama ben sana sonra anlatmıştım. bilmiyorum hala hatırlıyormusun.)
Sonra ben "şaka değil, yani bir sorun yok" derim badi şöyle bir durur ve "oğluuuum! olsun sen yine de bana şu adamın bir fotoğrafını ver!" der.
ertesi gün gazete manşeti: "dahi matematikçi evinde ölü bulundu" Haberin devamında bir görgü tanığının sözü vardır :"olay yerinde uzaklaşan bir Toros gördüm"
:)
bunu hiç bilmiyordum,insaı bilmediği nekadar şey var bu dünyada...vilson
YanıtlaYorum Gönder
Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!