Lost Destiny Found*


Bir fenomene dönüşen ve dünya genelinde milyonlarca izleyicisiyle en başarılı dizilerden olan Lost'un çok merak edilen finali birkaç hafta önce yayınlandı. Çeşitli nedenlerle ertelediğim son sezonu nihayet birkaç gün önce ve birkaç gün içinde izledim. Zaten bölümleri biriktirip toptan izlemek her zaman daha iyidir. Söz konusu final sezonu olunca her bölümden sonra merakla beklemektense peş peşe kuşağı düzenleyip yoruluncaya kadar - sıkılıncaya kadar demiyorum - Lost izlemek yalnızca daha çok keyif almak için değil ama aynı zamanda konu bütünlüğünü sağlamak açısından da faydalıydı.

Çok beklenen final yayınlandıktan sonra çok konuşulan final unvanını devraldı. Lost izleyicileri arasında yoğun şekilde konuşuldu, tartışıldı. Bazılarını tatmin ederken bazılarını sinirlendirdi. İnternette okuduğm yorumlara bakılırsa final itibariyle birçok soru cevaplanmış olsa da izleyicilerin aklı özellikle son bölümde Jack ile babasının konuşmasının da yer aldığı sahnelerde bir hayli karışmış görünüyor. Ölüler miydi, Araf mıydı, gerçek miydi, paralel evren miydi gibi sorular havada uçuşuyor. Yazarlara bakılırsa adada yaşananlar gerçekti. Peki ya Desmond'un karakterlerimizi bir araya toparladığı olaylar neydi? Orada ölü müydüler? Bu büyük soruya bazı yanıtlar verilmeye çalışılmışsa da okuduğum kadarıyla hepsinin önemli açıkları vardı. Kısacası son sezonda anlatılanlar büyük bir muamma. Ancak yapımcılar son sezon DVD'si için bazı soruları açıklayacak özel bir bölüm de (kısa bir belgesel gibi) hazırlamayı düşünüyorlar. Dolayısıyla şunu söyleyebiliriz ki Lost yazarları kendilerinden emin. Yani üstü oldukça kapalı da olsa aslında herşeyi bağlayarak anlattıkları bir final hazırladıklarını düşünüyorlar. Onlara göre izleyiciler bazı boş yerleri doldurmakta zorlandı. Aslında herşeyin daha açıkça sonlandığı ve böylesi bir açıklayıcı belgesele gerek bırakmayan bir final birçoğumuzu daha çok memnun edecekti. Ancak Lost bittikten sonra bile adından akıllarda bıraktığı sorularla söz ettitmeye devam ediyor. Tıpkı alıştığımız gibi.

Sonla ilgili muammanın daha sonra açıklanacağını umarak başka bir meseleye geçmek istiyorum. Lost'u Lost yapan gizemli hikayesi bekleneni karşıladı mı? Birçok izleyici bu soruya olumsuz yanıt veriyor. Hatta bazıları Lost izlemekle geçirdikleri zamanı kayıp (İng. Lost) olarak görüyorlar. Fakat bana kalırsa öykü çok başarılıydı. Hatta daha iyi bir hikayeye sahip başka bir dizi olduğunu söylemek saçma olur. Burada tatminsizliğin sebeplerinden en önemlisi ilk sezonlarda çıkan bir söylenti: Buna göre Lost bütün sorulara bilimsel cevaplar verecekti. Bunu yazarların söylediğin söylüyorlar; doğru da olabilir. Eğer bu açıklamayı bir yazar yaptıysa çok hata etmiş. Ama ben daha önceki bir Lost yazımda da bilimsel cevaplar beklemenin hayal kırıklığıyla sonuçlanacağını, Lost'un fantastik, mistik ögeler de içerdiğini, bunu baştan kabul ederek izlemek gerektiğini söylemiştim. Bunun yanında diğer bir neden sonun, Lost hayranlarınca yazılan teorilerden bazılarıyla örtüşmesi. Örneğin iyi - kötü mücadelesi, son sahnede Jack'in gözlerinin kapanması, karakterlerimizin aslında ölü olduğu gibi bazı şeyler (özellikle ölü olma meselesi). Ama yukarıda da bahsettiğim gibi yaşananlar - özellikle adada olanlar - ölülerin başından geçmedi. Yani hala bunu yanlış anlayan bazıları bu yüzden finali başarısız buluyorlar. Öte yandan binlerce - işte bu abartı değil - teoriden birkaçının birkaç cümlesiyle örtüşüyor olması finali başarısız kılmaz diye düşünüyorum. Sonuçta adamlar "Ulan bunlar bunu demiş, biz değiştirelim de bari farklı olsun," gibi bir havayla dizi yazmıyorlar. Bence baştan sona belirlenip güçlü ögelerle desteklenen kompleks senaryosu başlı başına büyük bir başarıdır.

Senaryo bir yana kim diyebilir ki oyunculuklar kötüydü diye? Bence dizi oyuncu kadrosu açısından da oldukça başarılıydı. Öte yandan her ne kadar kimi efektleri (özellikle kutup ayıları) yeterince iyi olmamış olsa da görsel efektler ve setler açısından da oldukça maliyetli bir projeydi Lost. Yapımcılardan birinin "Dünyanın hiç bir yerindeki hiç bir dizinin daha çok maliyetle yapıldığını sanmıyorum," ifadesi de (Cümle tam olarak bu olmayabilir, aklımda kalanı yazdım.) bu gerçeğe işaret ediyor.

Tekrar kendi görüşlerime dönersem finali beğendiğimi öncelikle söylemek isterim. Baştan sona heyecan ve merakla izledim. Her ne kadar sonlara doğru "Nasıl toparlayacaklar bunca şeyi?" sorusu aklımda belirmiş olsa da bence başarılı bir finaldi. Demin de söylediğim gibi tek eksiği üstü kapalı anlatımın son dakikalara kadar sarkmış olması. Özellikle yaşlanmaz karakterimiz Richard'ın hikayesinin ve Jacob ile kardeşinin hikayelerinin anlatıldığı o iki bölüm oldukça başarılıydı. Final yeterince şaşırtıcı ve yoğundu. Özellikle karakterlerin birbirlerini ve adada yaşadıkları anılarını hatırladıkları sahneler hem güzel bir duygusallık içeriyordu hem de izleyiciye soğuk yanıtlarla veda etmek gibi bir hatadan uzaklaşıp kalıcı etki bırakmayı başarıyordu.

Burada bugüne kadar Lost'la doğrudan veya dolaylı ilgili ondan fazla yazı yazdım. Belki de bu artık son Lost yazım. Finalin yanı sıra genel olarak diziyle ilişkili bir iki şey daha söylemek istiyorum: Birincisi, daha önce de söylediğim gibi bence Lost tüm zamanların en iyi dizisidir. Bunu dizinin finalinden sonra da söyleyebiliyor olmak güzel. İkincisi, yukarıda açıkladığım sebeplerden ötürü memnun kalmamış olan izleyiciler geriye bakıp Lost izlerken geçirdikleri eğlenceli zamanları hatırlarlarsa aslında herhangi birşey kaybetmemiş olduklarını göreceklerdir.

"Ne?... Adada mahsur kalan birkaç kişi mi? Ne anlatıyor olabilir ki?" diye izlemeye başladığım o günleri, finalde flash-backle anımsatılan mağarada taş ve cesetleri buldukları sahneyi izlerken birkez daha hatırladım (Bir nevi ben de flash-back yaşadım :). Olayların bağlantılılığı karşısında bir kez daha hayret ederken aslında ne kadar çok şey yaşandığını da anımsadım.

Kısacası, benim için dört yıl süren Lost macerası (İlk üç sezonu bir arada izlemiştim.) oldukça keyifliydi. Gelecekte de bu kadar çok severek izleyeceğim başka bir dizi daha olacağını sanmıyorum. Ya da büyük konuşmayayım da buna 108'de 1 olasılık vereyim!

Namaste!

*Lost Destiny Found (bu yazının başlığı, ayrıca yandaki resimde yazan): Kayıp Kader Bulundu.

Yorum Gönder

Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!