Neden Süper Güç II

Önceki yazıdan devam...
Ekonomi başlığını inceledikten sonra diğer başlıklara değinme sırası geldi. Elbette temel taş olan ekonomi diğer hususları doğrudan etkilediğinden bu diğer başlıklardaki başarının ardındaki ekonomik gücü göz ardı edemeyiz. Ancak maddaler halinde şu şekilde inceleyebiliriz:
1.Amerika Birleşik Devletleri bilimin önemini kavramış, bilime yatırım yapan ve bilimi destekleyen bir politika izlemektedir. Özellikle bilimin öğretildiği üniversiteler sadece öğretimle yetinmez, teorik ve pratik çalışmalarda bulunur. Bu nedenle dünyanın en iyi üniversiteleri ABD'de bulunmaktadır. Yine en çok bilimsel makale bu ülkede yayımlanmaktadır. Üniversitelerle ortak veya kendi bünyesinde araştırma - geliştirme (ar-ge) çalışmaları yapan şirketler hem bilimin gelişmesine katkıda bulunmakta hem de bunu teknik olarak kullanarak ekonomik kazanç sağlamaktadır. Bilime yasalarla destek veren, gerekli yatırımı hem devlet hem de özel sektör bazında sağlayan ülke aynı zamanda beyin gereksinimini de karşılıyor! Yurt dışındaki zeki beyinleri ülkesine çekmekte ne kadar başarılı olduklarını en iyi bilen milletlerden biri de biz değil miyiz?
2.ABD spora da gerekli önemi vermektedir. Şimdi ne alaka diyeceksiniz ama gayet net ki yurttaşları için eğlence ve uğraş kaynağı olan spor aynı zamanda ülke tanıtımı ve turizm açısından da oldukça önemli. Futbolda bir numara Avrupa olsa da diğer pek çok dalda Amerikan üstünlüğü hakim. Öyle ki basketbol deyince akla gelen NBA başlı başına bir sektör. Atletizmin çeşitli dallarında çok başarılı Amerikan sporcular var. Zaten her atletizm oyunlarında özellikle olimpiyatlarda en çok madalya kazanan ülkelerin hep başında gelir ABD. Organizasyonlarda da iddialılar; öyle ki futbolda öne çıkmış bir ülke sayılmasa da 1994 yılında FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmıştır. Olimpiyatlara daha önce dört kez ev sahipliği yapan ülke 2016 yılı için de aday. Formula 1 organizasyonunun bir ayağı da Indianapolis'te gerçekleşmektedir. Başarılar ve organizasyonlara daha niceleri eklenebilir. Ama yukarıdaki birkaç örnek bir fikir oluşturması açısından yeterli.
3.TV, sinema ve müzik gibi araçlarla tüm dünyayı etkilemiş ve kendi popüler kültürünü oluşturmuştur. Öyle ki hepimiz Hollywood filmleri ve Amerikan dizileri izliyoruz. Türkiye'deki pek çok tv programının da orjinal versiyonu Amerikan'dır. Böylece dünya insanları her geçen gün kendi kültürlerinden uzaklaşıp Amerikan kültürüne yaklaşmaktadır. Eğer bir kültür hoşunuz gidiyorsa, onu yaşamak istiyorsanız bu o kültürün doğduğu ülkeye de saygı ve hatta sevgi duymanıza neden olabilir.
4.Amerikanın savunma gücüne de değinmek gerekir. Bahsettiğim ekonomik ve bilimsel gelişmişlik askeri sistemlerin de gelişmesini sağlamaktadır. Bugün tartışmasız en iyi askeri teknoloji Amerika'dadır. Doğal bir sonuç olarak Amerika yalnız kendisine yönelik tehditleri bertaraf etmekle yetinmeyip güçlü ordusula gerektiğinde tüm uluslararası hukuk kurallarını çiğneyip, lehine hareket etmektedir. İşin bu boyutu çok tartışılabilir ama kısaca şunu söylemekte fayda var ki tarih boyunca her süper güç, gücünü kullanıp topraklarını genişletmek, yeni kaynak ve pazarlara ulaşmak için çabalamıştır. Kimse Osmanlı Devleti'nin sadece kendisini savunmak için savaşmakla yetindiğin iddia edemez! Bu diğer süper güçler için de böyledir. Bu yüzden ABD'nin örneğin Irak'ı petrol için işgal etmesi, Osmanlı'nın kaynakları için Mısır'ı topraklarına katmasından çok da farklı değildir. Ama aradaki en önemli fark bunu gerçekleştirirken iki ülke arasındaki insani farktır. Amerikan askerleri, Irak'ta insanlık dışı işler yaparken (işkence, tecavüz...) Osmanlı savaş durumunda da hak ve hukuk kavramından yoksun hareket etmemiştir. Bu konu oldukça uzayabileceği için diğer başlıklar gibi bunu da kısa kesmekte fayda var.
5.Amerika jeolojik olarak avantajlı bir coğrafyada bulumaktadır. Ekonomi başlığında da değindiğim gibi bu taze coğrafya (diğer kıtaların aksine sadece birkaç yüz yıllık) yeraltı ve yer üstü kaynakları bakımından oldukça zengindir. Yani ABD ihtiyaç duyduğu pek çok hammedeyi kendi özkaynaklarından elde edebilmektedir. (Böyle olması dünyanın geri kalanı açısından da iyi. Aksi halde petrol için yaptıklarını buğday, su vb. gibi şeyler için de yapabilirlerdi :) Bunu yanı sıra iki tarafı okyanuslarla çevrili, kuzeyinde Kanada gibi güvenli ve gelişmiş bir ülke bulunan ABD toprakları neredeyse dış tehlikelere kapalı gibidir; topraklarının savunulması kolaydır.
Yazının birinci ve bu ikinci bölümünde genel olarak Amerika Birleşik Devletleri'nin neden günümüzün süper gücü olduğunu özetlemeye çalıştım. Elbette bu konu çok derin ve uzun. Benim anlattıklarım denizin havadan görünüşü gibi. Sadece temel sonuçlar ve nedenler... Denizin içinde neler olduğunu da siz hayal edin (gizli servisler gibi...).
Yazının üçüncü ve son bölümünde dünyanın bir süper güce ihtiyacı olup olmadığına değineceğim.
Devam edecek...

Yorum Gönder

Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!