Chelsea - Manchester U. Premier Lig Maçı İstanbul'da!

Başlık oldukça şaşırtıcı ama imkansız değil. Premier Lig ekipleri tam da başlıkta yazdığım haberin gerçeğe dönüşmesi için anlaşmaya varmış durumda. Nasıl mı?
Futbolun nerede doğduğu hep tartışılmıştır. Otoritelerin çoğu futbolun beşiği olarak İngiltere'yi gösterse de başka düşüncede olanlar da var. Futbolun nerede doğduğu tartışılabilir ama bugün en çok ilgi toplayan futbolun İngiltere'de oynandığı su götürmez bir gerçek. Yıldız oyuncuları, çekişmeli karşılaşmaları ve güzel golleriyle İngiltere Premier Ligi kendini izletmeyi beceriyor. Yalnız İngiltere değil dünyanın her yerinden (maçlar 202 ülkede tv'den yayınlanıyor) izlenen lig başlı başına bir marka. Öyle ki büyük kulüpleri bazen Uzak Doğu'da sezon öncesi hazırlık maçları yapıyor ve tribünler hınca hınç doluyor. Hatta bu büyük kulüplerin dünya çapında büyük şehirlerde kulüp mağazaları bile var.
Neyse, Premier Lig'in ne kadar büyük ve kaliteli bir lig olduğunu biliyoruz. Şimdi esas haberimize gelelim. Ligin kulüpleri anlaşmaya vardı, İngiltere Futbol Federasyonu da konuya sıcak bakıyormuş. Alınan karara göre 20 takımlı ligin 38 haftasına ek olarak bir hafta daha maçlar oynanacak. Bu hafta için kurayla dörder takımlı beş grup belirlenecek ve her grupta iki maç oynanacak. Grupların her biri İngiltere dışında belirlenen bir şehirde maçlarını yapacak. Böylece kurayla eşleşen takımların bu bir maçta elde ettikleri puanlar ligde topladıkıları puanlara eklenecek.İlginç bir uygulama ve gerçekleşirse bu futbol adına yeni bir sayfa olacaktır. Belki diğer büyük ligler de bu uygulamaya geçerler; tabi Premier lig kadar ilgi çekerler mi orası ayrı. İlk kez 2010 - 2011 sezonunda uygulamaya girmesi planlanan yeni sistemin önünde iki engel var: FIFA ve İngiliz taraftarlar. FIFA alınacak yeni kararlarla uygulamayı kabul edebilir ancak taraftarları ikna etmek o kadar kolay olmayacaktır. İngiliz taraftarı dünyadaki en iyi taraftar kitlelerinden biridir (geçmişte yaşanan holigan olaylarını bir tarafa itersek) ve her lig maçında tribünleri nasıl doldurduklarını biliyoruz. Ama İngiltere'de iyice sektöre dönüşen futbol tafartarları zorlayacak kadar pahallı hale gelmişken işin içine bir de kendi takımlarını kendi statlarında izleyememe durumu girince ortalık iyice karışacaktır. İlerleyen bir kaç yıl içinde iş ciddi boyuta geldiğinde tepkiler daha belirginleşecektir.
Yazımın sonunda konuyla ilgili ilginç bir örnek vermek istiyorum: Yıl 2012, Premier Lig'de 38 hafta geride kalmış ve Chelsea il Manchester United'in (başlığa istinaden) puanları aynı veya çok yakın ve şampiyonu ekstra hafta (yeni uygulamanın getireceği 39. hafta) belirleyecek ve maç İstanbul'da oynanıyor. (Bir maç daha İstanbul'da ama o, bu kadar önemli değil. Ayrıca İstanbul gibi İngiltere dışındaki dört şehirde daha maçlar oynanıyor.) İki takımın taraftarları ordan kalkıp buraya kadar geliyor (Ben olsam gelmezdim:) ve maçı izliyor. Premier Lig şampiyonu kupasını muhtemelen bizim başbakanımızın elinden alıyor. Şampiyon takımın taraftarları sabaha kadar İstanbul sokaklarında kutlama yapıyor (Biz de davul, zurnayla aralarına katılıyoruz:). Kaybeden takımın taraftaları "Belki birkaç yıl sonra yeniden burada karşılaşırız," diyerek boyunları bükük memleketlerine dönüyor. İlginç, öyle değil mi?

2 yorum

İngilizleri ve bu yüzden takımlarını oldum olası sevmem.Adamlar bizi hiç bir zaman dost olarak görmediler, hatta yıkmaya çalıştılar bizim yaptığımız ''misafir perverlik''e bak.
Yok kardeşim böyle maç delisi insanlar olduğu sürece biz herşeye müstehakız.

Yanıtla

Gerçekten de İngiliz taraftarlar futbol deyince zıvanadan çıkıyor. Ben de İngilizleri pek sevdiğimi söyleyemem ama gerçekten de iyi takımları ve ligleri var. Yakından olmasa da Premier ligi takip ediyorum.

Yanıtla

Yorum Gönder

Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!