Henüz yayına başlayalı iki yıl kadar süre geçen Kanal 1'de yönetim şaşırtıcı bir karar aldı. Buna göre kanal, rekabetten çekiliyor.
2 yıl önce yayın hayatına başlayan Kanal 1, 2006 Dünya Kupası organizasyonunu yayımlayarak televizyon dünyasına hızlı bir giriş fırsatı bulmuştu. Fakat Dünya Kupası yayınları izleyicinin beklentilerini karşılayamamış, televizyon izleyicisi TRT'de yayımlanan Dünya Kupası programlarını arar olmuştu.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF)'nin, Ciner Grubu'na dahil birçok tv kanalı ve diğer yayın organlarına el koymasıyla kanal kısa süreliğine el değiştirmişti. Daha sonraki süreçte Ciner Grubu en önemli yayın kanalı olan atv'yi kaptırmıştı. Yapılan ihalede Çalık Grubu 1.1 milyar dolar karşılığında atv'yi (ve Sabah gazetesini) TMSF'den satın almıştı.
Bünyesindeki yayın organlarını bir anda kaybeden Ciner Grubu, tv dünyasında yoluna devam etmek için Kanal 1'i TMSF'den geri aldı ve Türk televizyon dünyasında yeni bir süreç başladı. Uzun yıllar başta atv olmak üzere yayıncılıkta başarılı işler çıkaran ve deneyim sahibi olan grup, yoluna henüz açılmış bir kanalla devam etmek zorunda kaldı. Kısa sürede yayın politikası üzerinde çalışmalar ve değişiklikler yaparak Kanal 1'i büyük kanallar arasına koymaya çalışan yönetimi kolay günler beklemiyordu. Nitekim, Türk televizyon izleyicisi yıllardan beri izlediği Kanal D, Show Tv, Atv, Star gibi kanallara alışıktı ve bunlar ile TRT, Stv, Ntv gibi bazı kanallar dışındakileri izleyen izleyici kitlesi sınırlıydı.
Halkı Kanal 1'e alıştırma, ısındırma yolunda atılan adımlardan biri, daha önce beğeniyle izlenmiş programların yeni bölümlerini yayımlamak oldu. Bu çalışma kapsamında Çarkıfelek, Aşkım Aşkım, Teke Tek, Emret Komutanım gibi yapımlar yeniden can buldu. Bunların yanı sıra elbette yeni dizi ve programlar da yayın listesine dahil edildi.
Kanal yöneticilerinin pazar ihtiyaçları ve izleyici eğilimlerine göre kanalı yeniden yapılandırma çalışmasının ilginç bir belirtisi olarak kanalın kısa sürede birkaç kez değişen logosu gösterilebilir. Nihayet kırmızı daire içerisindeki beyaz "1" rakamlı logoda karar kılındı ve Nil Karaibrahimgil'li tanıtım çalışmaları başladı.
Hatırı sayılır miktarda para ve çokça emek harcanarak hızla üst sıralara taşınmaya çalışılan Kanal 1'de beklenen netice alınamadı. Belli bir ilerleme sağlandıysa da reklam dönüşü (yani kanala verilen reklam sayısı) beklenilen seviyeye bir türlü gelmedi. Bunun üzerine kanal yönetimi radikal bir kararla rekabetten çekildiklerini duyurdu.
Buna göre Kanal 1 artık rekabet etmeyecek, rating ölçümlerine dahil olmayacak ve dolayısıyla ölçülmeyen bir kanal olacak.
Kanalın yayın politikası da bu süreçte değişecek. Buna göre Kanal 1 artık yeni program yaptırmayacak ve yoluna sadece sinema filmleri ve yabancı dizilerle devam edecek.
Her televizyon kanalının öncelikle bir ticari şirket olduğu gerçeğinden yola çıkarsak (Elbette ticaretin dışında amaçlar da var!) bu kararı vermenin, vermek zorunda kalmanın kanal yöneticileri için ne kadar zor olduğunu tahmin etmek zor değil. Ancak, herşeyin vatandaşın elindeki kumandaya bağlı olduğu böyle agresif bir sahada yer almanın zorluklarını, bu tecrübeli kuruluş başından beri biliyordu elbette.
Bundan sonraki sürece dair tahminim ise şöyle: Kanal aldığı karara uyarsa sadece dizi ve film yayımlayacak ve bir süre sonra yayınlar tekrara binecek. Zaten ölçülmeyen kanala reklam vereceklerin sayısı daha da düşecek. Bu durumda bu kanalı devam ettirmenin hiçbir kârı ve anlamı kalmayacak ve kanal, tv mezarına gidecek. Ancak daha iyimser bir ihtimal daha var: Bir süre sonra farklı bir yönetim ve kadroyla, yeni ve daha akılcı bir politikayla yola yeni bir çıkış yapabilirler.
2 yorum
İşleri çok zor rakipleri karşında...
YanıtlaBunu bilmiyordum ama az çok belliydi.
YanıtlaYorum Gönder
Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!