Blogger Tema: Yaşanmış Bir Hikaye

Blog yazmaya ilk başladığımda Blogger'in sunduğu şablonlardan birini kullanmıştım. Kısa süre sonra "Blogy i-plantilla" adlı temayı kullanmaya başlamıştım. Kendime göre bir tema bulmak için uzun süre tema yayınlayan yada derleyen siteleri incelemiş nihayet iyi birini bulmuş ve ufak tefek bir kaç değişiklikle kullanmıştım. Tema görüntü itibariyle hoşuma gitmişti ama kullanmaya başladıkça bazı teknik sorunlar çıkarmıştı. Bunun üzerine yeni bir arayışa girmiştim...
Blogcuların bir çoğu blog yazmaya başladıktan bir süre sonra kullandıkları temayı değiştirmek isterler. Blogger için önemli bir bölümü WordPress'ten çevrilmiş kısıtlı sayıda tema var. Dolayısıyla yeni bir tema arayışı içine giren her blogcu aşağı yukarı her sitede aynı belli başlı temayla karşılaşıyor. Sonra bunlardan kendi için en uygun olanı seçiyor. Bu seçim temanın görsel güzelliğine yada kullanışlı olmasına göre yapılıyor. Özellikle blog işine zaman ayıran, bu işi ciddiye alan kişiler benzer temalardan kaçınmak, özgün olmak istiyor. Ama ne yazık ki tema yapmak için HTML gibi dil kodlarını iyi bilmek, Photoshop'tan iyi anlamak gerekiyor. Bu nedenle bilgisayardan iyi anlayan blogcular kendi özgün temalarını yapıyor veya seçtiği bir temanın kodlarıyla oynayıp onu kişiselleştiriyor. Ancak benim de içinde bulunduğum çoğunluk hazır temalarla yetinmek zorunda kalıyor. Aslında Google kolay kullanımlı, kodlarla uğraştırmayan bir tema hazırlama programı geliştirirse bu çok faydalı olacağı gibi Blogger alemine de renk katar. Bu programdaki mantık sayfa ögelerinin (başlık, yazı tablosu, widget alanı...) tut-bırak türünden sürüklemeyle kontrol edilmesi, her alan için renk ve yazı tiplerinin tablodan seçilmesi şeklinde olabilir. Henüz böyle bir program olmadığından acemi blogcular sayfa sayfa dolaşıp tema aramaya devam ediyor. Gel gelelim benim hikayemin devamına:
...Aslında neredeyse her Blogger temasını daha önceden görmüştüm ama şöyle bir alıcı gözüyle tekrar inceledim temaları. Bu sefer görsel güzellik kadar hatalı olup olmadığına da dikkat ettim. Nihayet güzel ve kullanışlı -herkes için kullanışlı olma ifadesi kendi blog tarzı için değişir- bir tema buldum ve yine birkaç küçük değişiklikle kullanmaya başladım. Şu anda DRT23'ün yeni teması Minyx. Umarım yeni temayı beğenirsiniz.
Temalarla ilgili konuşmaya devam edelim. Her ne kadar 1.5 ay gibi kısa bir sürede üçüncü temamı kullanıyor olsam da aslında iyi bir blogun takipçilerinin zihninde belli bir şablonla yer edinmesinden yanayım. Bu, Coca-Cola deyince aklımıza gelen cam şişe resminin etkisine benzer. Her marka kendi özgün imajını oluşturup aynı imajın ana ekseninden ayrılmamaya çalışır. Böylece belli bir biçim, sembol vb. ile özdeşleşir ve marka değerini arttırır. Her ne kadar reklam kaygısı taşımasam da (DRT23'te reklam yayınlamama kararımın olduğunu daha önce de söylemiştim.) ben de blogumun, DRT23'ün belli bir seviyeye gelmesini arzuluyorum. Benim için önemli olan daha çok kişiye sesimi duyurmak ve bunu gerçekleştirmek için hem belli bir çizgide içerik yayınlamaya hem de görselliğe dikkat ediyorum. Bu nedenle yeni temam sorun çıkarmazsa uzun süre değiştirmem. Ama yine de belirteyim "Hep daha iyisi için," gözlerim açık. Yazının sonunda birkaç tema sitesinin linkini versem iyi olacak. Zaten Google'da ararsanız bulacağınız siteler arasında dakikalarca dolaştığınızda bir çoğunun faydasız olduğunu göreceksiniz. Güzel temaların bir arada olduğu ve nasıl tema değiştirebileceğinizin de anlatıldığı siteler şunlar:
Umarım bunlardan birinde blogunuza göre bir tema bulabilirsiniz. Seçmek gerçekten zor değil mi?

1 yorum :

ESKİ TEMANIN ŞABLONUNU BANA HTML YOLLARMISIN MAİL YUSUF_CRAZY_05@HOTMAİL.COM LÜTFEN

WEB WWW.TEKNOYUSUF.BLOGCU.COM

Yanıtla

Yorum Gönder

Yorum yaparken Türkçe'yi doğru kullanma ve argo sözcüklerden kaçınma hassasiyetiniz için teşekkürler!